28 Nisan 2024 Pazar

Alevi Kadın Meclisi Sonuç Bildirgesi: Mücadelenin her alanında yan yana olalım

Birinci kadın konferansını düzenleyen Alevi Kadın Meclisi, sonuç bildirgesini yayımladı. Aleviliğin "eşitlik" söyleminin gerçek hayatta çoğu zaman "sözde" ve "söylemde" kaldığını belirtilen bildirgede, Alevi kadınları mücadelenin her alanında birlikte mücadeleye çağrıldı.

Alevi Bektaşi Federasyonu bünyesinde kurulan Alevi Kadın Meclisi, kuruluşunun da ilan edildiği 1. Kadın Konferansı Ankara'da Yılmaz Güney Sahnesi'nde düzenlendi. Konferans, slayt gösterimi ve saygı duruşu ile başladı ardından Sema Ulusoy İzkaya ve Zeynep Karababa'nın okuduğu Gülbeng-Üç Nefes ile devam etti. Sunuculuğunu Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Örgütlenme Sekreteri Ezgi Türkyılmaz'ın yaptığı konferansta, ABF adına açılış konuşmasını Elif Keleşo yaptı.

Konferansa, kadın örgütleri, siyasi parti temsilcileri, demokratik kitle örgütleri de katıldı. Kurum temsilcilerinin konuşmalarının ardından oturumlara geçildi. 3 oturum olarak yürütülen konferansın 1. oturumunda; İstanbul Üniversitesi Doç. Dr. Cemal Salman, Serçeşme Cemevi Yönetim Kurulu Üyesi Canan Seçkin, İzmir Büyükşehir Belediyesi Yüksek Mimar Demet Bayar 2. oturumda; Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'ndan Fidan Ataselim, Gazeteci- Yazar, HBVAKV Gölbaşı Şube Başkan Yardımcısı Aysel Kamber, Hacettepe Üniversitesi Prof. Dr. Özlem Cankurtaran konferansın 3. oturumda ise; Sosyal Hizmet Uzmanı Gül Erdost, Kadın Aktivisti Emel Sungur Uzman, Ankara Üniversitesi'nden Prof. Dr. Bedriye Poyraz konuşmacı olarak katıldı. Oturumların bitmesinin ardından değerlendirme konuşmaları yapıldı ve konferans sonuç bildirisinin okunmasıyla sonlandı.

'EŞİTLİK SÖYLEMİ NE YAZIK Kİ ÇOĞU ZAMAN SÖZDE KALMAKTA'
ABF 1. Alevi Kadın Konferansı Sonuç Bildirisi'nde Alevi inanç, ibadet, kültür ve felsefesinde kadın, erkek, cümle canlının eş ve eşit olduğu; inanç, kurucu mitler, edebiyat, felsefenin bu öğreti, örnek ve sembolleriyle dolu olduğu belirtildi. Alevi inancının kültürü ve yolu gereği Alevi kadınların kimi yönlerden İslam coğrafyasındaki benzerlerinden görece farklı bir noktada görülebildiği fakat, Alevi köylerinde yerleşik ataerkil alışkanlıklardan, şehirlere taşınan eşitsizliklerden paylarını almadıkları anlamına gelmediği belirtildi. Sonuç bildirgesinde "Alevi kadınların da çoğu ev içinde, gündelik ve toplumsal hayatta, dahası Alevi örgütlerinde ve temsilinde çeşitli düzeyde ayrımcılık, eşitsizlik ve şiddete maruz kalmaktadır. Ev içinde emeği görünmeyen, bilinçli bilinçsiz türlü şiddete uğrayan, temsil yolları ya hiç açılmayan yahut örgütlendiğinde ancak 'toplumsal cinsiyet rollerine uygun' pozisyonlara layık görülen kadınlar, zaten Alevi olmanın türlü zorluk içerdiği toplumda, bir de 'Alevi kadın' olmanın zorluklarıyla mücadele etmektedir. Aleviliğin 'eşitlik' söylemi, ne yazık ki gerçek hayatta çoğu zaman 'sözde' ve 'söylemde' parlamaktadır" denildi.

Konferansta yürütülen tartışma ve tespitler ışığında Alevi Bektaşi Federasyonu, bileşenleri ve Alevi Bektaşi Federasyonu Birinci Kadın Konferansı düzenleyicileri adına şu çağrılar yapıldı:
🔹"Alevi inanç, kültür, felsefe ve söyleminde yalnızca 'kadın-erkek' değil, doğada ve evrendeki cümle canlı, bir 'can' olarak eşittir. Bu düşünce, Alevi olmayanlara bakışta da esastır. 'Yetmiş iki millete bir bakan' bir kültürün kadınları olarak, toplumsal cinsiyete dayalı bütün eşitsizlikleri ve ırkçılığın, türcülüğün her biçimini reddediyor, Alevi canları kendi değerlerine uygun düşünme ve davranmaya davet ediyoruz.
🔹Alevilerin 'kadın-erkek eşitliği' söylemi, evlerimizde, toplumsal ve kamusal hayatta, siyasal temsilde olduğu gibi ne yazık ki Alevi örgütlerinde de çoğu zaman 'sözde' kalmaktadır. Bu gerçekten hareketle bütün Alevi örgütlerini, yöneticileri, Alevi yolundan gelen temsilci ve siyasetçileri de ataerkil geçmişlerinden gelen eşitsizliklerle yüzleşmeye, onları da yolumuzun değerlerine uygun düşünüp davranmaya davet ediyoruz.
🔹Kotalar, kadın kollan, kadınlar kurulu, görünür-görünmez engeller, cam tavanlar gibi kalıntılarla malul örgütlerimizin kadın emeği, görünürlüğü ve temsiliyle daha da güzelleşeceğini biliyoruz. Bunun için Alevi örgütlerini, yöneticileri, temsilcileri, emekçileri ve gönüllüleriyle her alanda, yan yana eşitlik mücadelesine davet ediyoruz.
🔹Cumhuriyetin ilk yüz yılı, Alevi kadınlar için de birçok yönden yeni haklar, özgürleşme, görünürlük ve güçlenme kazanımları getirmiştir. Fakat Alevilerin yaşadığı ayrımcılık, kıyım ve ötekileştirmelere ek olarak, Alevi kadınlar ayrıca hayatın her alamnda ataerkil düzenin zorluklarıyla da mücadele etmek durumunda kalmıştır. Cumhuriyetin ikinci yüzyılı, hem ilk yüzyılın birikimini koruma hem kadınların eşitlik ve özgürlük mücadelesinde bayrağı daha yukarı taşıma yüzyılı olacaktır. Alevi kadınları da bu mücadelenin her alanında yanımızda olmaya davet ediyoruz."