29 Mart 2024 Cuma

Akın: Hayatın her alanında demokratik mücadeleyi sürdüreceğiz

Seçim sonuçlarına ilişkin açıklamalarda bulunan Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü İbrahim Akın, "Hem Meclis'te hem de hayatın bütün alanlarında değişim için demokratik mücadelenin öncülüğünü sürdüreceğiz, demokratik siyaseti büyüteceğiz. Bu yoldan dönmeyeceğiz, toplumu esas alarak birlikte mücadele edeceğiz" dedi.

Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Eş Sözcüleri Çiğdem Kılıçgün Uçar, İbrahim Akın ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Ankara'da bulunan HDP Genel Merkezi'nde seçim sonuçlarına ilişkin açıklama yaptı.

Açıklamayı okuyan İbrahim Akın, yüksek katılım oranları ve seçim ile sandık hukukuna sahip çıkmanın gelecek açısından son derece önemli bir mesaj olduğunu söyledi.

Tek adam rejiminin baskı koşullarında gerçekleşen, adil ve eşit olmayan bir seçim yaşadıklarını kaydeden Akın, Tayyip Erdoğan'ın devletin tüm imkan ve araçlarını sınırsızca kullandığını dile getirdi. "Aynı zamanda seçim dönemi boyunca Saray'ın propaganda aygıtı tarafından doğrudan fonlanan ve sosyal medyada trol orduları tarafından yürütülen manipülasyonlar; üretilen bilgi kirliliği ve montajlı videolar, seçimlerin adil olmadığını açıkça gösteren en çarpıcı örneklerden bazılarıdır" diyen Akın, başından beri bu seçimde aslonanın rejimi değiştirmek olduğunu savunduklarını dile getirdi.

"Otoriterlik veya demokrasi tercihi ile karşı karşıya bırakılan topluma gerçekçi vaatler sunarak demokrasiye açılacak kapının daha fazla aralanması için çaba harcadık" diyen Akın, parti seçmenlerinin partinin politikalarına sahip çıktığını söyledi. 

"Kürtlerin yoğun olarak yaşadıkları 16 bölge ilinde Kemal Kılıçdaroğlu'na yönelik oy tercihi 14 Mayıs'a göre aynen sürmüştür. Bütün baskılara ve kirli propagandalara rağmen halkımız geri adım atmamıştır" ifadelerini kullanan Akın, seçim sonuçlarının temel sebeplerini sahici bir şekilde görmek zorunda olduklarının altını çizdi.

Akın, şöyle devam etti: "Sonuçlar açıkça göstermiştir ki, bu ülkedeki her iki kişiden birinin değişim talebi vardır. O nedenle Türkiye siyasetinin öncelikli görevi de tıkandığı açık olan, toplumun kutuplaşmasına yol açan ve demokrasi zeminini ortadan kaldıran mevcut sistemi değiştirmektir. Cumhuriyet'in ikinci yüzyılına girerken, sivil ve demokratik bir anayasayı hep birlikte bu anlayışla yapmamız elzemdir. Bizler buradayız. Hem Meclis'te hem de hayatın bütün alanlarında değişim için demokratik mücadelenin öncülüğünü sürdüreceğiz, demokratik siyaseti büyüteceğiz. Bu yoldan dönmeyeceğiz, toplumu esas alarak birlikte mücadele edeceğiz. Birlikte kazanacağız."