16 Nisan 2024 Salı

Türkiye'ye sendikal hakkın ihlalinden tazminat cezası

AİHM, Adana'dan bir grup sendikacının başvurusu üzerine görüştüğü davada Türkiye'nin sendikal hakları ihlal ettiği yönünde karar verdi. Sendikacılara tazminat ödenmesine hükmedildi.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Adana'da katıldıkları eylemler ve grevler nedeniyle idari para cezalarına çarptırılan sendikacıların başvuruları ile ilgili Türkiye devletinin tazminat ödemesine karar verdi.

2009-2012 yılları arasında Adana'da yaşanan çeşitli gözaltı ve soruşturmalar sonucunda sendikacılar yargılandı, çeşitli para cezalarına çarptırılanlar oldu. Bu kararların gerekçeleri arasında olaysız sonlanan bir mitingde bir tek kişinin giydiği tişört nedeniyle tertip komitesinin yargılanması gibi örnekler de yer aldı. Para cezası verilen sendikacılardan dönemin Eğitim Sen Şube Başkanı Güven Boğa, şube yöneticileri Mehmet Akarsubaşı, Ahmet Karagöz, Yalçın Alçiçek ve Abdullah Yalçın haklarında Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu ve Kabahatler Kanunu çerçevesinde verilen para cezalarını AİHM'e taşımışlardı.

Mahkemeye götürülen cezalar arasında Valilik tarafından 12-14 Ekim 2011 tarihlerinde KESK, DİSK, TMMOB ve TTB'nin eylem kararlarıyla ilgili başlattığı soruşturma ve 9 Ocak 2012 tarihinde bu konuyla ilgili Adana Emniyet Müdürlüğünden gelen ceza yazısı, 26 Mayıs 2010 tarihinde KESK ve Türkiye Kamu Sen'in bir günlük grev kararı çerçevesinde İsmet İnönü İlköğretim Okulu'na asılan "Bu iş yerinde grev vardır" pankartına 143 lira para cezası verilmesi, 21 Aralık 2011 grevi çerçevesinde Karşıyaka Endüstri Meslek Lisesi'ne "Bu iş yerinde grev vardır" pankartının asılmasının ardından 'eylemin ikinci kez tekrarı' gerekçesiyle bu kez 500 lira para cezası verilmesi yer almıştı.

AİHM, 3 Haziran 2020 tarihinde verdiği kararla bu cezaların hak ihlali olduğunu açıkladı. Kararla grev pankartlarıyla ilgili verilen cezalar haksız bulunarak Türkiye devletinin davacılara tazminat ödemesine hükmedildi. AİHM'in son kararı ile Adana'da bu gibi gerekçelerle verilen para cezaları ile ilgili Türkiye üçüncü mahkumiyet almış oldu.