15 Ekim 2025 Çarşamba

Rojin için Diyarbakır'da eylem 

Diyarbakır'da Rojin için bir araya gelen çok sayıda kişi Rojin'in katledilişinin kanıtlandığını, cinsel saldırı ihtimalinin etkin bir şekilde araştırılması gerektiğini kaydetti. Bir yıl boyunca delillerin gizlendiğinin altını çizen Rojin İçin Adalet Komisyonları, Rojin için sokak sokak mücadele yürütmekten vazgeçmeyeceklerinin sözünü yineledi. 

Rojin Kabaiş İçin Adalet Komisyonları'nın çağrısıyla, çok sayıda kişi Diyarkabır Dağkapı Meydanında bir araya geldi. Üzerinde Rojin Kabaiş'in fotoğraflarının yer aldığı, adalet talepli dövizlerin taşındığı eylemde Rojin'in intihar etmediği, katledildiği defalarca vurgulandı.  Zeliha Taşkıran basın metnini okudu. Rojin'in kaybedilmesinden katledilmesine giden süreci adım adım takip ettiklerinin altını çizen Taşkıran, 27 Eylül 2024'te kaybolan Rojin'in cansız bedeninin 18 gün sonra Van Gölünün kıyısında bulunduğunu hatırlattı. 

'CİNSEL SALDIRI İHTİMALİ ETKİN BİR ŞEKİLDE ARAŞTIRILMALIDIR'
Otopsi raporunun 28 gün bekletildiğini, avukatlarla ve Kabaiş ailesiyle paylaşılmadığını, Rojin'in otopsisinde bedeninde iki farklı erkeğe ait DNA bulunduğunu ancak kime ait olduğu ve bedeninin neresinde bulunduğunun bir yıldır açıklanmadığının altını çizen Taşkıran, "Rojin intihar etti diyerek soruşturma dosyası kapatılmaya çalışıyordu. Biz, geçtiğimiz bir yıl boyunca her bir karanlık noktayı aydınlatmak için sokakta, sosyal medyada ve hayatın her anında bulunduğumuz her yerde Rojin'e ne oldu sorusunu sorduk. Rojin'i unutturmadık. Bu mücadelemiz sonucunda ATK, Rojin'in otopsisinde bulunan 2 farklı erkeğe ait olan 2 DNA örneğinin bedeninin neresinde olduğu bilgisini içeren raporu dosyaya ekledi. 2 farklı erkeğe ait olan DNA'lar göğüs bölgesinde ve vajinanın iç bölgesinde tespit edildi. Bu bulgularla beraber, Rojin'in katledilişi artık intihar ya da şüpheli durum diyerek geçiştirilemeyecek noktadadır. Aksine, cinsel saldırı ihtimalinin etkin bir şekilde araştırılması gerekmektedir" dedi. 

'DELİLLER GİZLENEREK SUÇ İŞLENMİŞTİR'
Erkek yargının Rojin için adaleti sağlamak yerine failleri koruduğunu kaydeden Taşkıran, "Mücadelemizle ortaya çıkardığımız gelişmeler ışığında şimdi Rojin'in
bedeninde bulunan 2 erkek DNA'sının kimlere ait olduğu tespit edilip, şüpheliler gözaltına alınmalıdır. Adli tıp kurumu 2 erkek DNA'sının kimlere ait olduğunu dosyaya sunmak ve kamuoyuna da açıklamak zorundadır. İntihar etti diyerek Rojin'in katledilişinin üstü örtülmeye çalışıldı, hukuki dayanaktan yoksun bir şekilde dosyaya kısıtlılık kararı getirildi. Dosyaya yeni atanan savcı ile bu kısıtlama kararı kısmi bir şekilde kaldırılmıştı. En baştan beri, bu somut herhangi bir gerekçesi olmayan kısıtlılık kararının, dosyanın selameti için değil gerçeklerin aileden ve avukatlardan gizlenmesi için getirildiğini biliyoruz demiştik. Adli Tıp Kurumunun Rojin'in otopsi raporunu dosyaya eklemesiyle öğrendik ki savcı ve ATK 1 yıldır ellerinde bulunan bilgileri gizlemişlerdir. Bu, delillerin karartılmasıdır, deliller gizlenerek suç işlenmiştir bu açıkça bir kadın cinayetine ortaklıktır. Van Barosu ve Amed Barosu ortak yaptığı açıklamada ATK hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu aktardılar. Biz de sürecin takipçisi olacağız. Rojin'in adaletini sağlamak için bütün kentlerde sokaklara çıkmaya adalet mücadelemizi büyütmeye devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.