29 Mart 2024 Cuma

Pınar Gayıp yazdı | Ağacın gölgesi

İki oğlu ve eşi katledilen bir oğlu tutsak edilen Emine Şenyaşar'ın adalet çığlığını duymazdan gelen devlet, anneye bir ağacın gölgesini çok gördü. Şenyaşarlara yönelik bu zulüm tüm muhalif kesimlere "dayanışmak zorundasınız" mesajı veriyor. Dayanışmak ve birlikte mücadele etmek zorundayız aksi halde anneye çok görülen bu ağacın gölgesi ülkeye yayılan adaletsizlik silsilesinin daha da derinleşmesine neden olacak.

"Adalet sağlansın, oğlum bırakılsın. Ölmeden oğlumu göreyim, evime gideyim..."

Gözleri önünde hayat arkadaşı AKP'liler tarafından linç edilerek katledilen, aynı katliamda iki evladını yitiren, bir çocuğu AKP'liler korunsun diye katliamın sorumluluğu yüklenerek tutsak edilen, tecrit işkencesine mahkum edilen Emine Şenyaşar 523 gündür Urfa Adliyesi önünde bu sözleri haykırıyor. "Ölmeden oğlumu göreyim" sözlerinin altında ezilmesi gereken yargı, annenin adalet arayışına, kulaklarını tıkarken yaktığı ağıtlar nedeniyle sayısız soruşturma açtı. Bu soruşturmalardan davaya dönüşenler oldu.

Emine Şenyaşar'a bir ağacın gölgesini çok gördü bu devlet...

Katliamın yaşandığı 14 Haziran 2018 günü Bakırköy Kadın Kapalı Hapishanesi'nde tutsaktım. Manipülasyon amacıyla ana akımda servis edilen görüntülerde dahi Şenyaşarların katledilmemek için özsavunmasını kullandığı apaçık ortadaydı. İşyerinden servis edilen görüntülerden sonra hastane bahçesinde yaşananlar ortaya çıktı. Saldırıda ağır yaralanan Celal ve Adil Şenyaşar hastanede katledildi. Evlatlarının akıbetini öğrenmek için hastaneye koşan baba Esvet Şenyaşar ise Emine Şenyaşar'ın gözleri önünde linç edilerek katledildi. Fadıl ve Ferit ise ölü taklidi yaptıkları hastaneden kaçırılarak hayatta kaldı.

Bu vahşi katliam yaşandığında hastane bahçesinde dönemin Urfa Valisi Abdullah Erin bulunuyordu. Ne katliamı engelledi ne de ailenin adalet talebine yanıt verdi. Erin daha sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından yeni görev yerine atandı. Muhtemelen yaşanacak yeni katliamların üstünü örtsün diye. Erin'in yerine gelen yeni vali Salih Ayhan da ilk iş olarak aileye Urfa Adliyesi'nin bahçesini yasakladı.

Ağır hastalıkları bulunan ve çoğu zaman adliye önüne gelemeyen anne Emine Şenyaşar'a bir ağacın gölgesi çok görüldü. Ayakta duramadığı için oturmak zorunda kalan anne yakasından çekilerek güneşin altına atıldı. Nöbet bugün 523. gününe ulaştı. Nöbet süresince 3 başsavcı, 9 dosya savcısı, 4 güvenlik şube müdürü, bir vali, bir il emniyet müdürü değişti. Bu değişiklerin hepsi de katliamın üstünü örtmek içindi.

Gözler önünde bir katliam yaşandı. Devlet katilleri korumak için 3 kişinin katledildiği Şenyaşar ailesini katliamdan sorumlu tuttu. Oysa ki katliamı gerçekleştiren AKP'lilerden ölen dahi yoktu. İktidarın talimatıyla kardeşleri ve babası katledilen, kendisi de meşru müdafaa hakkını kullanan Fadıl Şenyaşar'a 37 yıl 9 ay hapis cezası verildi. Davanın diğer tutuklu sanığı Enver Yıldız'a ise 18 yıl hapis cezası yeterli görüldü. İlerleyen zamanlarda Enver Yıldız'ın uyduruk gerekçelerle tahliye edileceği çok da uzak bir ihtimal değil. Devletin yakın tarihi bu örneklerle dolu; tacizciler, tecavüzcüler, çocuk istismarcıları, Kürtlerin, Ermenilerin, Alevilerin katilleri bir şekilde tahliye edildi, ödüllendirildi.

Şenyaşar ailesinin adalet mücadelesi tüm zorluklara rağmen sürüyor. Dayanışma ise akıl almaz şekilde yetersiz. Adalet mücadelesi yürüten Emine Şenyaşar'ın çığlığına açılan davalar bize "dayanışmak zorundasınız" diyor. Dayanışmak zorundayız, Şenyaşar ailesine adalet için bu ülkede yaşanan tüm haksızlıklara adalet için dayanışmak ve birlikte mücadele etmek zorundayız.

Aksi halde anneye bugün çok görülen bir ağacın gölgesi, yarın tüm ülkeye yayılan adaletsizlik silsilesinin daha da derinleşmesine neden olacak.