19 Mayıs 2024 Pazar

Paylan: Ayvatoğlu'nun yolsuzluğu buzdağının görünen yüzü

HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Garo Paylan, "Kürşat Ayvatoğlu, yolsuzluk buzdağının görünen tarafıdır. AKP'ye, Meclis'e düşen bu yolsuzluk buzdağının görünmeyen tarafını ortaya çıkarmaktır" dedi.

HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Garo Paylan ve HDP Milletvekili Necdet İpekyüz, son dönemlerde kamuoyunda tartışma yaratan iktidar yandaşlarının haksız kazanç, lüks ve şatafat görüntülerine ilişkin açıklama yaptı.

AKP'nin genel merkezinde büro elemanı olarak çalıştırdığı Kürşat Ayvatoğlu'nun uyuşturucu madde kullanmasına ilişkin konuşan Paylan, "Daha çok AKP'liler Ayvatoğlu'nun ne içtiği ile, ne zıkkımlandığı ile ilgilendiler. Efendim kokain mi içmiş, eroin mi içmiş bununla ilgilendiler. Elbette biz hiçbir gencimizin kötü alışkanlıklara girmesini istemeyiz. Olayın bir uyuşturucu tarafı var ama daha önemlisi, uyuşturucudan da öte 24 yaşındaki bir gencin, 5 yıl önce hurda bir araba bile alamayan bir gencin 5 yıl içinde böyle bir servete nasıl kavuştuğudur. Kürşat Ayvatoğlu, AKP Genel Merkezinde ve AKP belediyelerinde çalıştıktan sonra nasıl böyle bir servete kavuşmuştur?" diye sordu. 

'SOYLU'YA SORUYORUM; SİZ NE İŞ YAPARSINIZ BU ÜLKEDE?'
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun "Sizin yanınızda çalışan biri eroin kullanırsa sorumlu siz mi olursunuz?" sözlerini değerlendiren Paylan, "Süleyman Soylu diyor ki, 'Eğer haksız bir kazanç varsa hukuk ve mahkeme orada'. Ben de Sayın Süleyman Soylu'ya soruyorum; siz ne iş yaparsınız, bu ülkede İçişleri Bakanlığı ne iş yapar? Bu ülkede İçişleri Bakanı bir yolsuzluk varsa, bir arsızlık varsa, bir haksız kazanç varsa onun üzerine gitmek ve bunun delillerini yargıya sunmak ile sorumlu değil mi?" diye konuştu.

'KÜRŞAT AYVATOĞLU BU YOLSUZLUKLARI TEK BAŞINA MI YAPTI?'
Paylan, "Bir genci uyuşturucu kullanıyor diye ortaya koyuyorsunuz, yolsuzluklarına bakmıyorsunuz, yargı orada diyorsunuz. Peki, Kürşat Ayvatoğlu bu yolsuzlukları tek başına mı yaptı? Kim Ayvatoğlu'na yol verdi? Kim onunla birlikte bu yolsuzlukları yaptı? Bunlara bakmayacak mısınız ey Süleyman Soylu? Bu kişi tek başına mı ihaleye fesat karıştırdı, tek başına mı ihalelerden komisyon aldı, ihaleleri bağladı ve milyonlarca liralık yolsuzluğa imza attı? Kim ona yol verdi, kim ortaklık kurdu, kim yolsuzluk çarkına imza attı?" diye belirtti.

Kürşat Ayvatoğlu'nun yolsuzluğunun buzdağının görünen tarafı olduğunu kaydeden Paylan, "Biz Meclis'i göreve çağırıyoruz. HDP olarak araştırma önergemizi TBMM başkanlığına sunacağız, yarın gündeme getireceğiz" dedi.

Yolsuzluğun görünmeyen kısmının ortaya çıkarılması için tüm partilerin harekete geçmesi gerektiğini söyleyen Paylan, "Bütün milletvekillerine ve Türkiye'nin tüm vicdanlı gazeteci, aydın ve vatandaşlarına çağrımızdır; gelin bu yolsuzluk çarkını ortaya çıkaralım. Bunun için hep beraber sorumluluk alalım" diye kaydetti.

Paylan konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Süleyman Soylu diyor ki, 'Eğer ortada haksız kazanç varsa yargı gereğini yapar'. Yahu siz ortada olan haksız kazancı, lüks cipleri, eğlenceyi, şatafatı görmüyor musun? Sen uyuşturucu ile ilgileniyorsun da uyuşturucunun hangi para ile alındığıyla neden ilgilenmiyorsun? O lüks ciplerin nasıl alındığı ile neden ilgilenmiyorsun?

"Buradan hem yürütmeye hem yasamaya hem de yargıya çağrımızdır: Herkes sorumluluk almalı, bu yolsuzluk çarkı ortaya çıkarılmalıdır. Bu AKP için de önemlidir. AKP eğer yolsuzluk çarkını ortaya çıkarmak istiyorsa araştırma önergemize destek vermelidir."

'TARAFSIZ VE BAĞIMSIZ OYMAYAN YARGI BU İŞİN ÜSTÜNE GİDEMEZ'
Ahmet Şık'ın dün attığı bir tweete dikkat çeken Paylan, "Balya balya euroları gördük, çuval çuval eurolar bir yerden bir yere gidiyordu. Ahmet Aydın'ın akrabaları ve danışmanlarının ortaya koyduğu çuval çuval paralar vardı. Diyor ki Ahmet Aydın, 'Konu yargıya intikal etmiştir'. Ne kadar güzel! Taraflı ve bağımsız olmayan bir yargıya her şeyi havale edin. Orada istediğiniz gibi olayı çerçeveleyin ve sıyrılın. Bu mudur siyasetteki ahlak? Taraflı ve bağımsız olmayan, güçsüz bir yargı bu işin üstüne gidemez" dedi.

Soylu'nun "Mesele siyasallaştırılmaya çalışılıyor" sözlerine tepki gösteren Paylan, "Bundan daha siyasi bir meselemiz var mı? Tüyü bitmemiş yetimin hakkı yeniyor. Bundan daha siyasi bir mesele var mı? Esnaflar intihar ediyor, insanlar işsiz, aşsız, ekmeksiz, faturalarını ödeyemiyorlar. Efendim yolsuzluk yapılmış, bu mesele siyasallaştırılmaya çalışılıyormuş. Bu memlekette bundan daha siyasi bir mesele yoktur, tüyü bitmemiş yetimin hakkı bir avuç yandaş tarafından yenmektedir" ifadelerini kullandı.

Paylan, "AKP'nin bir büro elemanı böyle bir servete ulaşmışsa geri kalanını siz düşünün. Bir büro elemanı, bir çocuk, bir genç böyle bir haksızlığa ulaşmışsa yolsuzluk çarkının geri kalanını ortaya çıkarmak siyaset kurumunun sorumluluğundadır. Bunu da biz yapacağız. Sonuna kadar üzerine gideceğiz" diye vurguladı.

KISA ÇALIŞMA ÖDENEĞİ UZATILMALIDIR
Mart ayı sonunda uzatılmayacağı açıklanan kısa çalışma ödeneğine ilişkin de konuşan HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Garo Paylan, "Ben buradan soruyorum neden kısa çalışma ödeneğini bitiriyorsunuz? Ne değişti ülkede? Pandemi de en yakıcı dönemdeyiz. Vaka sayısı 30 bine çıkmış. İş yerleri pek çok yerde kapalı veya iş yapamıyor. Milyonlarca vatandaşımız da işsiz. Siz kısa çalışma ödeneğini bitiriyorsunuz. Ne olacak 31 Mart'ta biliyor musunuz? İşverenler işçilerini ücretsiz izne gönderecekler. En azından maaşının yüzde 60'ını alabilen işçiler, yani 5366 liraya kadar alabilecek işçiler, kısa çalışma ödeneği ile 1420 liraya talim edecekler. Bu mudur sizin adaletiniz? Bir yandan büro çalışanınıza bile bu şatafatı yaşatırken işçilerimizi sefalet ücretiyle ücretsiz izne göndermek midir sizin adaletiniz? Kısa çalışma ödeneği uzatılmalıdır. Bütün STK'ler bu konuda çağrı yapmıştır. 31 Mart'ta sona erecek kısa çalışma ödeneği uzatılmalıdır demişlerdir. İnsanlarımızı 1420 liralık sefalet ücretine mahkum etmenizi asla kabul etmiyoruz. HDP olarak pandemi şartları normale dönünceye kadar kısa çalışma ödeneğinin uzatılmasını talep ediyoruz" diye belirtti.

'KAPANMA OLACAKSA MUTLAKA GÜVENCELİ OLMALIDIR'
Covid-19'un kontrol altına alınması için güvenceli kapanmak gerektiği söyleyen Paylan, "Şu anda pandemide 3'üncü dalgadayız. Pandemideki en yakıcı dönemi yaşıyoruz. Vaka sayıları resmi rakamlara göre 30 bin ama bunun çok daha üzerinde olduğunu biliyoruz. Yeniden temel ihtiyaçlar dışında bütün sektörlerde kapanmaya ihtiyaç olduğunu görüyoruz. Ama iktidar bunu yapmıyor. Neden yapmıyor? Esnaf için, işçiler, çiftçiler için, KOBİ'ler için bıçağın kemiğe dayandığını görüyor. Ne yapıyor iş yerlerini açık tutuyor ama pandemi yakıcı olarak devam ediyor. İhtiyaç olan güvenceli kapanmadır. Yani esnafı, çiftçiyi, işçiyi destekleyerek kapanmadır. İktidarı uyarıyoruz. Bir kez daha kapanmaya giderseniz bunun mutlaka güvenceli bir kapanma olması gerekir. Yani esnaflar doğrudan desteklenerek yapılmalıdır. Aksi takdirde esnaf için bıçak kemiğe dayanmıştır. Kapanma kararlarının yanında mutlaka esnafa, işçiye, çiftçiye destek çıkarılması gerekiyor. Aksi takdirde esnaf artık isyan aşamasındadır. Bu konuda da iktidarı uyarıyorum. Kapanma kararları mutlaka güvenceli olmalı ve vatandaşlarımız desteklenmelidir" diye konuştu.