18 Mayıs 2024 Cumartesi

Osman Kavala'nın tutukluluğuna devam kararı verildi

Gezi ve Çarşı dosyalarının birleştirilerek yargılama yapılmasını "yargı darbesi" olarak nitelendiren avukatlar, dosyaların ayrıştırılmasını istedi. Taleplerin reddedilmesinin ardından Çarşı davası avukatları salonu terk etti. Duruşmanın sonunda Osman Kavala'nın tutukluluk halinin devamına karar verildi.

Gezi ayaklanması gerekçesiyle 2017'den bu yana tutsak edilen Osman Kavala'nın da aralarında bulunduğu 16 kişiyle Beşiktaş'ın taraftar grubu Çarşı'nın 35 üyesinin yargılandığı davanın ilk duruşması Çağlayan'da bulunan 13'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.

HDP ve CHP milletvekillerinin yanı sıra Berkin Elvan'ın annesi Gülsüm ve babası Sami Elvan, Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü Nacho Sanchez Amor, İngiltere, Hollanda, Danimarka, Fransa ve İsviçre Almanya Konsolosluğu temsilcileri ile Uluslararası Af Örgütü Türkiye Kampanyalar Sorumlusu Milena Buyum'un da davayı izledi.

Osman Kavala duruşmaya, Silivri Hapishanesinden Ses ve Görüntü Bileşim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı. Diğer kişiler ve avukatları duruşmada hazır bulundu.

DOSYALAR AYRILSIN TALEBİ
Kimlik tespitiyle başlayan duruşmada müdafi avukat Ali Rıza Dizdar, 4 dosyanın birleştirilmesinin hukuka aykırı olduğuna dikkat çekti. Av. Dizdar, Gezi ve Çarşı davalarının adli tatil esnasında avukatların yazılı beyanı olmaksızın birleştirildiğini söyleyerek, usulsüzlüğe tepki gösterdi.

Avukat Ömer Kavili, dosyaların birleştirilmesinin siyasi bir karar olduğunu vurgulayarak, iki davanın ilgili olmadığına dikkat çekti. Kavili, "Bizim beyanda bulunmamız, hakim sıfatıyla bizden görüş isteyebilmeniz için önce dosyadaki delillere erişim hakkı sağlamanız gerekir" dedi.

Kavili, davanın "siyasi linç ve intikam davasına" dönüştüğüne işaret ederek, "Yargı kültürü yok edildi. Siz 3 hakimden yargı kültürüne sahip çıkmanızı istiyorum. Bize verilen süreyi ihlal eden siz değilsiniz. İstanbul 30'uncu Ağır Ceza Mahkemesinin kaçak hakimi Mahmut Başbuğ'dur. Kendi kararınızın arkasında durmak suretiyle bu birleştirme kararının hukuka aykırı olduğunu tespit etmenizi istiyoruz. Birleştirme kararının ortadan kaldırılmasını, Çarşı davasının ayrılarak, bu mahkemede devam etmesini talep ediyoruz" diye kaydetti.

Çarşı davasından yargılananlarla Kavala'nın avukatları da dosyaların ayrılması taleplerini dile getirdi.

Mahkemenin iktidarın açıklamalarından etkilenerek yargılamayı sürdürdüğüne işaret eden avukat Yıldız İmrek ise, "Bu nedenle çekilmeniz gerektiğini inanıyoruz. Bu açıkça hukuka aykırı ve yargı darbesi niteliğinde bir karardır. Bundan dönülmeli, yeniden tefrik kararı verilmez, birleştirmede ısrar edilirse bu mahkemenin bir infaz mahkemesi olduğu ortaya çıkmış olacaktır" şeklinde konuştu.

SAVCI TALEBİN REDDİ YÖNÜNDE MÜTALAA VERDİ
Savcı müdafi avukatlarının davaların ayrılması taleplerinin reddi yönünde mütalaa verdi. Duruşmaya verilen öğlen arasının ardından devam edildi.

Aranın ardından söz alan müdafi avukat Ömer Kavili, savcının davaların ayrılması yönündeki taleplerinin reddi yönünde mütalaa vermesine tepki gösterdi. Kavili, savcıların görev ve sorumlulukları ile uluslararası sözleşmeleri ve usul kanunlarını hatırlattı. Dava dosyasının bir suretinin avukatlara verilmediğini belirten Kavili, "Görmediğimiz delillerden yargılansak bile, şüpheli ve sanığın masumiyet karinesi vardır. Kanıtlamak iddia makamının işidir. Ama bizler mahkemeden evrak istiyoruz, o bile verilmiyor. Savcı ise bizim taleplerimizi tek bir cümleyle gerekçelendirme gereği bile duymadan reddini isteyip geçiştiriyor. Mahkemeniz bozma kararı için duruşma açması gerekiyordu, bunu da yapmadı. Yukarının baskısına direnemeyeceğinizi gösterdiniz" dedi.

Kavili, mahkeme heyetinin savcıdan yeniden mütalaa alması talebinde bulununca mahkeme 5 dakika ara verildi.

TÜM TALEPLER REDDEDİLDİ
Aranın ardından mahkeme heyeti avukatların dosyaların ayrılması talebi dahil tüm taleplerini reddetti. Bunun üzerine Çarşı avukatları duruşmadan çekilme kararı alarak salonu terk etti. Salonda bulunan seyirciler de avukatlara alkışlarla destek verdi.

'KAÇ DEFA BERAAT ETMEK GEREKİYOR'
Heyet avukatların dışarı çıkmasının ardından duruşmaya devam etti. Mahkeme sanıkları kürsüye çağırmaya başladı. Bu sırada kürsüye gelen çArşı davasından Arda Mutlu Doğan "Avukatlarımız bile savunma yapmadı, ben ne diyeceğimi bilmiyorum. Kaç defa beraat etmek gerekiyor" diye sordu. 

'GEZİ ONURUMUZDUR'
Gezi direnişine sahip çıkan Mücella Yapıcı, davayı aklen, ahlaken kabul etmediğini söyledi, "Gerçekten bu davayı bu kadar uzatarak Gezi'yi kriminalize edemezsiniz, Gezi onurumuzdur" dedi.

Can Atalay, sanıklar yokmuş gibi bir yargılama yapıldığını belirterek, "Biz üzerimize gelmekte olan şeyi görüyoruz. Savcının dosyada yeniden görevlendirilmesinin nedenini görüyoruz. Gezi'yi bizi kullanarak suçlamanıza izin vermeyeceğiz. Sorguya elverişli duruşma açmanız ve bizim teamülen sorgu vermemize izin vermeniz gerekir" ifadelerini kullandı.

Çarşı davası sanıklarından Hüseyin Fidan ise, "Söyleyecek bir şeyimiz yok. Aradığınız bir şey varsa söyleyin biz yardımcı olalım" dedi.

Mahkeme başkanı benzer beyanlar üzerine "Böyle savunma yapacaksanız siz bilirsiniz" diyerek dava kapsamında yargılanmak istenen Gezi direnişçilerini tehdit etti.

KAVALA: KOMPLO TEORİLERİ
Ardından Osman Kavala'nın savunmasına geçildi. Daha önce aralarında fiili ve hukuki bağlantı olmadığı birleştirilmeyen dosyaların yeni delil olmadan birleştirilmesine tepki gösteren Kavala,  "Benimle ilgili suçlamaların çarpıcı yanı, sadece herhangi bir delile dayanmıyor olmaları değildir. Bunlar mantık sınırlarını aşan komplo teorilerine dayandırılan fantastik nitelikte iddialardır. ÇArşı davasında suçlananlarla tanışıklığım, irtibatım olmadı. 12 Temmuz'daki duruşma zaptından okudum, avukat Volkan Bahadır sanıklardan Y.D.'ye ‘Osman Kavala'yı tanıyor musun?' diye sormuş, ‘Hangi takımda oynuyor?' şeklinde cevap almış" diye belirtti.

Gezi ayaklanmasının her sınıftan, yediden yetmişe herkesin yararlandığı bir parkın yok edilmesine tepki üzerine başladığını aktaran Kavala, "İddia makamının tahrif ettiği gerçek, Gezi protestolarına katılan milyonlarca insanın demokratik haklarını kullanmak için kendi özgür iradeleriyle hareket eden onurlu yurttaşlar olduklarıdır. Bana yöneltilmiş olan 15 Temmuz darbe girişimine katılmak suçlaması da daha sonra kurgulanmış olan casusluk suçlaması gibi delilden tamamen yoksun, çirkin bir iftiradır, haysiyetime yönelik bir suikasttir" dedi.

Savcının azınlıklarla yapılan faaliyetleri casusluk suçunun delili göstermesini Nazi Almanyası'nda vatana ihanet yasasına dayandırılan keyfi casusluk suçlamalarına benzeten Kavala, tutukluluğunun sudan bahanelerle sürdürüldüğünü bu durumun yargısız infaza dönüştüğünü söyledi.

Kavala'nın avukatı Köksal Bayraktar'ın savunmasının ardından mahkeme heyeti oy çokluğu ile Kavala'nın tutukluluk halinin devamı yönünde karar verdi. Mahkeme heyetinde bir hakim üye, Kavala'nın savunmasının alınmış olması, delillerin toplamış olması, dosyanın kapsamı, delil durumu, dosyanın geldiği aşama, delillerin karartılması ihtimalinin olmaması, sanığın tutuklulukta geçirdiği süre göz önünde bulundurulması gerekçesiyle karşı oy kullandı.

Bir sonraki duruşma 26 Kasım tarihinde görülecek.