3 Aralık 2025 Çarşamba

KESK İstanbul Şubeler Platformu: Halk için bütçe, demokratik Türkiye

2026 bütçe taleplerini Kadıköy rıhtımda düzenlediği eylemle duyuran KESK İstanbul Şubeler Platformu, halktan yana bir bütçe için mücadeleyi büyütecekleri duyurdu.

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) İstanbul Şubeler Platformu, 2026 bütçesine ilişkin taleplerini duyurma amacıyla Kadıköy rıhtımda yan yana geldi. Eğitim Sen 2 No'lu Şubesinden rıhtıma yürüyen emekçiler, "Halk için bütçe, demokratik Türkiye" pankartı açtı. Eyleme, Türk Tabipleri Birliği (TTB), Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) ve çok sayıda siyasi parti, demokratik kitle örgütü destek verdi.

'BU BÜTÇEYLE TÜRKİYE HALKLARININ SAĞLIKLI OLABİLMESİ MÜMKÜN DEĞİL'
TTB MK 2. Başkanı Pınar Saip, bütçede sağlığa ayrılan payın düşüklüğüne dikkat çekti. Koruyucu sağlık hizmetlerine bu paydan ayrılan oranın düşüklüğüne de tepki gösteren Saip, koruyucu hekimliğin önemine işaret etti. Saip, "Bu bütçeyle Türkiye halklarının sağlıklı olabilmesi mümkün değil" ifadelerini kullandı.

BÜTÇEYE KARŞI ÖRGÜTLÜ MÜCADELE ÇAĞRISI
KESK Eş Genel Başkanı Ayfer Koçak ise, 2026 bütçesinde kamu emekçilerinin, emeklilerin, kadınların, gençlerin yer almadığına işaret ederek, bu bütçeye karşı örgütlü mücadeleyi büyütme çağrısı yaptı.

'İKTİDAR 86 MİLYONLA DALGA GEÇ ER GİBİ TOZ PEMBE BİR TABLO SUNDU'
Basın metnini okuyan KESK İstanbul Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Şahin Tanverdi, bütçe sürecinin 7 Eylül'de OVP'nin açıklanmasıyla başladığına işaret etti. İktidarın 86 milyonla dalga geçer gibi toz pembe bir tablo sunduğunu söyleyen Tanverdi, "Bu ülke; çarşıda, pazarda, mutfakta yaşanan enflasyonu yarı yarıya düşük gösteren sanal TÜİK verilerine göre bile OECD ülkeleri içinde, AB ülkeleri içinde açık ara birinci sırada, dünyada ise 5. sırada olan bir ülke. Gıda enflasyonunda AB ortalamasını 10'a, OECD ortalamasını 8'e katlayan bir ülke. Bu ülke; ranttan, vurgundan beslenen uluslararası sermayeye en yüksek faizi veren ülkeler sıralamasında, dünya ikincisi konumunda olan bir ülke" dedi.

Tanverdi, şöyle devam etti: "Türkiye'de bütçeler yoksulun cebinden alıp zengine aktarmanın aracı haline gelmiştir. Üstelik iktidar 2026 yılı bütçe teklifi ile yıllardır emekçilerin, yoksul halkın omuzlarına yıkılan vergi yükünü daha da katmerli hale getirmeyi hedeflemektedir. Ülkenin kaynakları, attığımız her adımda ödediğimiz, maaşlarımızdan, ücretlerimizden peşin peşin kesilen vergiler, sermayeye, patronlara, yandaşlara faiz, rant, hazine garantisi, teşvik, vergi muafiyeti, istisnası olarak aktarılmak istenmektedir."

BÜTÇENİN ALELACELE GÖRÜŞÜLÜP KABUL EDİLMESİNE TEPKİ
Plan ve Bütçe Komisyonuna 1 Aralık'ta verilen önergeyle kamudaki üst düzey yöneticilerin maaşlarında seyyanen artış yapılacağını belirten Tanverdi, "KESK olarak öncelikle böylesine önemli bir konunun sendikalardan, konfederasyonlardan, kamu emekçilerinden adeta kaçırılarak Plan ve Bütçe Komisyonuna getirilmesini, önergenin alelacele görüşülüp kabul edilmesini kınıyoruz" dedi.

Bütçe gelirlerinin yüzde 85'inin emekçilerin omzuna yıkılan vergi gelirleriyle karşılanacağına dikkat çeken Tanverdi, bu gelirin de en fazla savaşa, silahlanmaya harcanacağına işaret etti. Bu bütçenin emek karşıtı, sermaye yanlısı, güvenlikçi ve eril bir yıkım bütçesi olduğunu söyleyen Tanverdi, şöyle devam etti: "2026 bütçe teklifi ile halka, emekçilere dayatılmak istenen ağır tablo elbette ki halk iradesini yok sayan, en küçük itirazı bile baskı ve şiddet politikaları ile susturmayı hedefleyen, gittikçe otoriter hale gelen, emeğin haklarını yok sayan, uluslararası ve yerli sermayenin çıkarlarını temel alan antidemokratik bir sistemden beslenmektedir. Dolayısıyla KESK olarak, bu yakıcı süreçte yıllardır kim iktidarda olursa olsun savunduğumuz değerlerimize sahip çıkacak, emekten, halktan yana bütçe, demokratik bir ülke İçin mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz."

Tanverdi, taleplerini şöyle sıraladı:
🔹"Öncelikle bütçe hakkımızın önündeki engellerin kaldırılmasını istiyoruz.
🔹Vergide adalet istiyoruz. Az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınmasını istiyoruz. Kamu hizmetlerinin piyasalaştırılmasına, tasfiyesine ve özelleştirme soygununa son verilmesini istiyoruz.
🔹Kamu hizmetlerine ve yatırımlarına bütçeden ayrılan payın artırılmasını istiyoruz.
🔹Toplumsal cinsiyete duyarlı bir bütçenin hayata geçirilmesini istiyoruz.
🔹Emeğe kölelik dayatan politika ve uygulamalara son verilmesini istiyoruz.
🔹Yoksulluğu önleyici, dar gelirlileri, koruyucu tedbirlerin hayata geçirilmesi için bütçeden ayrılan payın arttırılmasını istiyoruz."

Eylem boyunca "Savaşa değil, emekçiye bütçe", "Yaşasın örgütlü mücadelemiz" sloganları atıldı.