5 Aralık 2025 Cuma

İsviçre'de Devrimci Tutsaklarla Dayanışma Platformu kuruldu

Devrimci tutsaklarla dayanışmak, kuyu tipi hapishanelerin kapatılması talebini yükseltmek için İsviçre'de Devrimci Tutsaklarla Dayanışma Platformu kuruldu.

İsviçre'deki devrimci demokrat kurumlar Türkiye'deki hapishanelerde tecrit sistemini derinleştiren kuyu tipi hapishanelere karşı mücadele etmek ve devrimci tutsaklarla dayanışmak amacıyla Devrimci Tutsaklarla Dayanışma Platformu'nu kurdu. Platformun kuruluşuna ilişkin yapılan açıklamada, "Kuyu tipi hapishaneler kapatılsın. Devrimci tutsaklara özgürlük" talepleri dile getirildi.

Tutsakların Sesi Platformu (TSP), İsviçre Türkiyeli İşçiler Federasyonu (İTİF), Avrupa Türkiyeli İşçiler Konfederasyonu (ATİK), Proleter Devrimci Duruş (PDD), İsviçre Demokratik Haklar Federasyonu (İDHF), Mücadele Birliği, İşçilerin Birliği Halkların Kardeşliği Platformu (BİR-KAR) tarafından kurulan platformun açıklamasında, "Egemen sınıflar kendisine muhalif olan kesimleri, ideolojik kuşatmayla kontrol altında tutamadığı ölçüde, fiziki baskı aygıtlarını devreye sokarak sindirmeye ve kontrol etmeye çalışır. Hapishaneler bu fiziki baskının en yoğun uygulandığı alanlar olarak dikkat çekici bir özelliğe sahiptir. Faşist Türkiye Cumhuriyeti devletinin hapishaneler tarihi her dönem kanlı olmuştur. Fiziki olarak özgürlükleri kısıtlanan devrimci ve ilerici tutsakları düşüncelerinden vazgeçiremeyen sistem, onları katlederek, tecrit ederek, toplumdan izole ederek sindirmeye çalışmışlardır" denildi.

'SON 25 YILDA 2 BİN 670 TUTSAK KATLEDİLDİ'
Diyarbakır 5 No'lu, Metris, Mamak, Sağmalcılar, Buca, Ümraniye, Ulucanlar hapishaneleri ve 19-22 Aralık 2000 tarihinde 20 hapishaneye yönelik katliam saldırılarında onlarca devrimci tutsağın yaşamını yitirdiği, yüzlercesinin yaralandığı, sakat kaldığı hatırlatılan açıklamada, bin 412 hasta tutsağın tahliye edilmeyerek hapishanelerde tutulduğu belirtildi. Son 25 yılda hapishanelerde 2 bin 670 tutsağın katledildiği kaydedilen açıklamada, "TC devleti işbirliği içinde olduğu emperyalist-kapitalistleri örnek alarak sürekli yeni tip hapishanelerle, devrimci tutsaklar üzerindeki baskıyı artırmayı amaçlamaktadır" ifadelerine yer verildi.

Son olarak kuyu tipi diye adlandırılan Y, S ve yüksek güvenlikli hapishanelerin inşa edildiği belirtilen açıklamada, bu hapishanelerde ağır tecrit uygulandığı vurgulandı. Havalandırmaları olmayan tekli hücre sistemine dayalı bu hapishanelerde, tutsakların günün büyük kısmında kapalı tutulduğu kaydedilen açıklamada, tutsakların kitap-yayın ve sohbet gibi pek çok hakkının gasp edildiği vurgulandı.

Bu hapishanelerdeki tutsakların ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının infaz koşullarında tutulduğu bilgisine yer verilen açıklamada şu ifadeler yer aldı: "Hücreye ait havalandırma olmadığı için tutsaklar hücrelerinden gardiyan tarafından çıkarılarak 2. katta bulunan havalandırma alanına götürülüyor. Tutsaklar için havalandırma hakkı günde sadece 1,5 saat olarak kullandırılıyor ve havalandırmalarda tuvalet ve lavabo olmadığı için bu zaman dilimi bile tutsaklar için işkenceye çevriliyor.
"Havalandırma alanının hücreyle doğrudan bağı olmadığı için yağmurdan, güneşten korunacak herhangi bir yer bulunmuyor. Hücre pencerelerindeki tel örgüler hücrenin güneş görmesine izin vermiyor. Hücreleri 24 saat gören kameralar bulunuyor.
"Aile ziyaretleri tek tek yapılmakta, ziyaretçilerin ve tutsakların diğer tutsaklar ve aileleri ile temaslarına izin verilmiyor. Zaten tecrit ve tretmanla ağır baskıya dayalı infaz yasası bu hapishanelerle birlikte daha da ağırlaştırılıyor."

'DEVRİM TUTSAKLAR ÜZERİNDE TECRİT, İŞKENCE SON BULMALI'
Devrimci tutsakların devletin saldırılarına karşı her dönem direndiği, bundan sonra da direnmeye devam edeceği vurgulanan açıklamada, "Bedenlerinden başka silahı olmayan devrimci tutsakların sesi olmak, onlarla dayanışmayı büyütmek, onlara yönelik saldırılara karşı alanlarda, meydanlarda ses çıkarmak önemli bir görevdir. Bu nedenle derhal kuyu tipi hapishanelerin kapatılması, devrimci tutsaklar üzerindeki baskı, tecrit, işkence saldırılarının son bulmasını istiyoruz" denildi.