İhraçlar kadınlar için daha ağır sonuçlar doğurdu

KESK tarafından yayınlanan raporda OHAL KHK'larıyla görevlerinden ihraç edilen kadınların yaşadıkları sorunlara dikkat çekildi. Sendika tarafından yapılan anket sonuçlarının veri olarak alındığı rapordan öne çıkanlar bir basın açıklamasıyla kamuoyuyla paylaşıldı.

 

Yapılan açıklamada, "OHAL sonrası Türkiye genelinde kamudan ihraç edilen kişi sayısı net olarak halen bilinmemektedir. Ancak taşeron emekçi olup kadroya geçirilmeyenler, kayyumlarca işten atılanlar, üniversitelerde sözleşmesi yenilenmeyenler gibi gruplar dâhil edilince OHAL nedeniyle kamudan atılanların sayısı 140 bin kişiyi geçmektedir. OHAL İşlemleri Komisyonu açıklamasına göre; Olağanüstü hal kapsamında yayımlanan KHK'lar ile 107.175'i kamu görevinden ihraç olmak üzere toplam 111.895 tedbir işlemi gerçekleştirilmiştir. Konfederasyonumuzun araştırmalarına göre ise sadece OHAL KHK'leri ile ihraç edilen kişi sayısı, 116.512 kişi olup 22 bin 28'i kadındır. İhraç edilen kadın kamu emekçilerinin toplam sayı içerisindeki oranı yüzde 20'ye denk düşmektedir" bilgilerine yer verildi.

 

İhraçların kadınları daha çok etkilediği vurgulanan açıklamada, "Cinsiyet eşitsizliğiyle kurgulanmış toplumsal düzende var olmaya çalışan kadınların uğradığı eşitsizlik ve ayrımcılık OHAL sürecinde derinleşerek artmış, İhraçlar özgürleştirici etkisi bulunan çalışma alanından kadınların uzaklaştırılmasına neden olmuştur. Ekonomik özgürlüğü ellerinden alınan kadınlar daha fazla eş, aile ve toplumsal baskıya maruz bırakılmıştır" denildi.

 

KESK açıklamasında OHAL sürecinde 600'den fazla kadının erkek şiddeti ile katledildiği, kadın ve çocuk hakları savunusu yapan 11 derneğin kapatıldığı, 16 kadın gazetecinin tutuklandığı, 35 kadın belediye başkanı ve 5 kadın milletvekilinin tutuklandığı, kadın ve çocuklara yönelik istismar, taciz ve tecavüz saldırılarının artış gösterdiği belirtildi.

 

İHRAÇ EDİLEN KADIN KAMU EMEKÇİLERİ GEÇİM SIKINTISI İÇİNDE

 

Görevlerinden ihraç edilen KESK üyesi kadınlarla yapılan anketin değerlendirildiği rapordan öne çıkan satırbaşları şöyle:

 

İhraç edilen kadınların yüzde 68'i ihraç öncesi hakkında açılmış herhangi bir idari veya adli soruşturma olmadığını beyan etti. Bu durum dahi ihraçların hukuka aykırılığını ortaya koyuyor. Hakkında soruşturma açılanlar ise çoğunlukla yasalara uygun sendikal faaliyetler nedeniyle soruşturmalar olduğunu ve lehlerine sonuçlandığını belirtti. 

 

İhraç edilen her 4 kadından birinin 5 veya altında bir kıdemi bulunuyor. Kıdem süresi 10 yılın altında olanların oranı yüzde 46 iken, 15 yılın altında olanların oranı yüzde 60, 20 yılın altında olanları oranı yaklaşık yüzde 72. KESK'li kadın ihraçların sadece yüzde 28'i 20 yıl ve üzeri kıdeme sahiptir.

 

KESK'li kadın ihraçların yüzde 95'i lise üzerinde bir eğitim düzeyine sahipken yüzde 9'u doktoralı, yüzde 12'si yüksek lisanslı. Raporda, ihraçların nitelikli insan gücünün kamu hizmetlerinden uzaklaştırılmasına da neden olduğu yorumu yapıldı.

 

İhraç edilen kadınların ekonomik kayıpları da birçok soruna neden oluyor. Araştırmaya göre; ihraç edilen kadın emekçilerin yüzde 62'sinin kendileri dışında bir başka kişiye de bakma yükümlülüğü bulunuyor. Bakım yükümlülüğü olan kadınların yüzde 35'i çocuk, yüzde 19'u anne, yüzde 17'si baba ve yüzde 3'ü ise kardeşine bakmakla yükümlü.

 

İhraçlar konusunda en temel sorunlardan biri de çoklu ihraçların aynı veya yakın hanelerde gerçekleşmiş olması. Bu kapsamda ihraç edilen kadın emekçilerin yüzde 46'sının kendileri dışında en az bir yakını da ihraç edilmiş.

 

Araştırmaya katılanların yüzde 42'si herhangi bir gelir veya desteklerinin olmadığını ifade etti.

 

İhraç edilen KESK'li kadınların sadece yüzde 22'si çalışıyor. Uzun süren ihraç durumu ve gelir kaybı nedeniyle kadın ihraçların yüzde 88'i gelir yetersizliği durumunda.

 

İhraç edilen kadınların yüzde 89'u ekonomik durumlarında, yüzde 81'i psikolojik durumlarında, yüzde 66'sı sosyal/toplumsal yaşam ilişkilerinde sorunlar yaşadıklarını beyan etti.