18 Mayıs 2024 Cumartesi

HDK Ekoloji Meclisi: İklim krizi devletlerin ve şirketlerin niyetine bırakılamaz

Paris İklim Anlaşması'nın ekolojik krize çözüm olmayacağını kaydeden HDK Ekoloji Meclisi, iklim krizini önlemenin ne devletin ne de şirketlerin niyetine bırakılamayacağının altı çizildi. Açıklamada, iklim krizine karşı mücadele çağrısı yapıldı. 

Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Ekoloji Meclisi, yaşam savunucularının ısrarlı mücadelesi sonucu Meclis'ten geçen Paris İklim Anlaşması'na ilişkin açıklama yaptı. Kapitalist-emperyalist ülkeler başta olmak üzere anlaşmayı imzalayan hiçbir ülkenin sorumluluğunu yerine getirmediği dile getirilen açıklamada, iklim krizinin gerçek çözümü için de hala bilimsel, gerçekçi ve bu krizden en önce, en fazla etkilenecek halklar ve canlı türlerinin korunmasını esas alan politikalar geliştirilmediği belirtildi.

Paris İklim Anlaşması'nın iklim krizine yanıt olmayacağının altını çizen HDK, "İklim kriziyle mücadelede piyasa mekanizmalarına öncelik verilmesi, sermayenin doğa üzerindeki tahakkümünün daha da derinleşmesi anlamına gelen 'yeşil ekonomi', 'sürdürülebilirlik', 'dengeleme' politikaları, ekosistemlerin tüm süreç ve fonksiyonlarını sermaye birikim sürecinin bir parçası haline getiriyor. Paris Anlaşması bütünüyle iklim finansmanı olarak adlandırılan iklim krizi ile mücadele için gelişmiş ülkeler veya belli fon sağlayıcılar tarafından sağlanan fonların kullanımı, karbon vergisi, karbon ticaret mekanizmaları gibi araçlara dayanan bir finansal bağımlılık anlaşmasıdır. İklim krizini önlemek devletlerin ve şirketlerin niyetlerine bırakılamaz" diye vurgulandı.

Ekoloji mücadelesini büyütmek için daha fazla çaba gösterilmesi gerektiği belirtilen açıklama şöyle devam etti: "Kapitalizmi ve devletler düzenini aşmadıkça ekolojik kriz aşılamaz. Ekolojik yıkımın sorumlusu devletlerin iklim krizine acil ve gerçek çözümler yönünde bir tek adım atması bile halkların mücadelesinin büyütülmesine bağlıdır. İklim Anlaşması çerçevesinde verilen taahhütlerin yerine getirilmesi, iklim adaleti temelinde ve kapitalist emperyalist devletlerin tarihsel 'iklim borcu' sorumluluklarını kabul etmelerinin sağlanması, küresel olanakların krizden en başta ve en fazla etkilenecek dezavantajlı topluluklar, halklar için kullanılmasını talep etmek için mücadeleyi büyütmeliyiz."