19 Mayıs 2024 Pazar

Gazi Ayaklanmasının 26. yılında binlerce kişi şehitleri andı

Gazi Ayaklanmasının 26. yılında devlet Gazi Mahallesini zırhlı araçlar, polislerle abluka altına alırken, devrimciler ve halkın toplanmasını engelleyemedi. Birleşik Mücadele Güçleri ESP Sultangazi İlçe Örgütü önünde biraraya gelerek Gazi Cemevi'ne yürüdü. Cemevi önündeki kitle ile buluşan BMG güçleri aileler ve Gazi halkıyla birlikte eski PTT önüne yürüyüşe geçti. Birleşik mücadele perspektifiyle çalışmaları yürütülen yürüyüşün son yıllardaki en kitlesel Gazi Ayaklanması eylemi olduğu gözlemlendi. Yürüyüşe bini aşkın kişi katıldı.

Gazi Ayaklanmasının 26. yılında Gazi Mahallesi'nde yapılacak yürüyüş ve anma etkinlikleri için kitle toplandı.

Sabah saatlerinden itibaren devlet mahalleyi zırhlı araçlar ve polis ablukası altına alırken, kitlenin toplanmasını engelleyemedi.

Birleşik Mücadele Güçleri (BMG) bileşenleri Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Sultangazi İlçe Örgütü önünde buluştu. ESP'nin bulunduğu sokağı abluka altına alan polis, ev hapsini reddeden Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) üyesi Recep Acar'ı gözaltına almaya çalıştı, kitlenin tepkisi üzerine polis geri adım attı.

Birleşik Mücadele Güçleri, "Birlikte direndik birlikte kazanacağız. Gazi ve Ümraniye şehitleri ölümsüzdür" pankartını açarak ESP Sultangazi İlçe Örgütü önünden Gazi Cemevi'ne doğru yürüyüşe geçti. "Yaşasın Gazi direnişimiz", "Yaşasın birleşik mücadelemiz" sloganlarını atan Birleşik Mücadele Güçleri, Cemevi önündeki kitleyle buluştu.

Gazi, Ümraniye Şehit Aileleri, Alevi Kurumları, Gazi halkı imzalı "Gazi'den Ümraniye'ye adalet istiyoruz" yazılı pankart açan kitle Gazi Cemevi önünden eski PTT önüne yürüyüş başlattı. Eylemde, 12 Mart Platformu imzalı "Gazi'de düşene dövüşene bin selam. Gazi ve Ümraniye şehitleri onurumuzdur" yazılı pankart da açıldı. Yürüyüş sırasında Gazi Ayaklanmasında yaşamını yitirenlerin isimleri okunarak "Yaşıyor", "Gazi faşizme mezar olacak", "Barikatta savaşan Hasan Ocak olmaya", "Gazi'de düşene dövüşene bin selam", "Gazi'yi unutma, unutturma", "Devrim şehitleri ölümsüzdür", "Gazi'nin hesabı sorulacak" sloganları atıldı. Eyleme bini aşkın kişi katıldı.

Yürüyüşte, Gazi Ayaklanmasının komutanlarından Hasan Ocak ve direnişte şehit düşenlerin fotoğrafları taşındı. Polis yürüyüş sırasında kitleyi durdurarak fotoğrafların indirilmesini istedi. Kitle fotoğrafları indirmemekte ısrar edince polisin engelleme çabası boşa düşürüldü, yürüyüş devam etti.

Eyleme Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekili Musa Piroğlu da katıldı.

Gazi Cemevi önünde başlayan yürüyüşün ardından kitle eski PTT önüne ulaştı. İlk şehidin vurulduğu yere karanfiller bırakan kitle adına Gazi şehidi Dilek Şimşek'in abisi Erkan Şimşek açıklama yaptı.

Gazi Mahallesi'nde 12 Mart 1995 tarihinde kahvehaneler ve pastanenin tarandığı kontra saldırının Alevi ve Sünni olmak üzere tüm halka yönelik olduğuna dikkat çeken Şimşek, "Katiller nasıl oldu da Gazi gibi polis devriyelerinin her zaman çok yoğun olduğu bir yerde, ellerini kollarını sallayarak ortadan kayboldu. Bunun açıklamasını Gazi halkı biliyordu. Bu nedenle öfkesi sel oldu ve Gazi Karakoluna akmaya başladı" dedi. Gazi Ayaklanmasına katılan halkın ve devrimcilerin üzerine otomatik silahlarla ateş açıldığını hatırlatan Şimşek, "Gazi halkının zalime ve zulme direnişi, sokağa çıkma yasağına, katliamlara, devletin polisinin sergilediği vahşet görüntülerine, 18 şehit, yüzlerce yaralıya rağmen 3 gün boyunca sürmüştür" diye konuştu.

Gazi halkının direnişine Avrupa ülkeleri ve İstanbul Ümraniye'den de destek verildiğini belirten Şimşek, Ümraniye'de Gazi halkına destek vermek, katliamı protesto etmek isteyen kitleye, bir okulda pusuya yatmış katiller tarafından ateş edilerek 4 kişinin katledildiğini hatırlattı.

Dava sürecine ilişkin bilgi veren Şimşek, Türkiye ve Kürdistan'da yaşanan devlet eliyle örgütlenen katliamları hatırlattı. HDP'nin kapatılması tartışmalarına ve Boğaziçi direnişine yönelik saldırganlığa da değinen Şimşek, "Bütün bunlar yönetememe krizinin sonucu olarak yaratılan milliyetçi cephe iktidarı üzerinden bölgemizde olan tüm halklara karşı savaş açılmıştır. Bu savaş bizim savaşımız değildir ve reddediyoruz. Bu düzende tek seçeneğimiz örgütlü olmak" çağrısında bulundu.

Şimşek son olarak şunları söyledi: "Bizler devletin polisiyle öldürülen tüm canlarımızın mücadelesini son nefesimize dek devam ettireceğiz. Yeni canların öldürülmemesi için aramızda gezinen katillerin, Gazi olaylarını planlayan, organize eden sorumluların bulunarak cezalandırılmasını istiyoruz. Binlerce eli silahlı katilin karşısına sadece yürekleriyle çıkan, halkın gücünü tüm Türkiye'ye gösteren şehitlerimizi ve Gazi halkını selamlıyoruz."

Kitle açıklamanın ardından kitle Gazi Mezarlığı'na yürüdü. Gazi şehitlerinin mezarları başında yapılan anmada Zeynep Poyraz'ın ablası Kibar Poyraz konuşma yaptı.

Ardından söz alan HDP Milletvekili Musa Piroğlu, 26 yıl önce yaşanan Gazi katliamı ve bugün Gazi Mahallesi'nde yaşanan ablukaya değindi, "Bütün bunlar Türkiye devrimci hareketinin yan yana ortak mücadele yürütmesi gerektiğinin önemini bir kez daha ortaya çıkardı" dedi.

PİROĞLU: BİRLEŞEREK HESAP SORACAĞIZ
Gazi katliamını anmanın yolunun katilleriyle hesaplaşmaktan geçtiğini belirten Piroğlu konuşmasını şu şekilde sürdürdü: "Gazi katliamını anmak, katilleriyle hesaplaşma istemek, Maraş'ın, Sivas'ın, Çorum'un ve bu ülke topraklarında Sur'dan Cizre'ye tekrar eden katliamlar dizgisinin son bulmasını talep etmektir. Gazi katliamının hesabının sorulmasını talep etmek, derin devletle, suçlarıyla hesaplaşmak demektir. Barışı, adaleti inşa etmek demektir. Ve biz biliyoruz ki, ancak ve ancak Türkiye demokrasi güçleri, emek güçleriyle Kürt halkı omuz omuza verirse, ancak ve ancak birleşik bir mücadelenin koşulları yaratılabilirse bu hesaplaşma tamamlanacaktır. Adalet arayışı, adil bir dünyanın inşası arayışıdır. Katillerden adalet istemiyoruz. Biz katillerin yargılanacağı bir dünyanın peşinden koşuyoruz. Gazi'ye sahip çıkmak demek, halkların geleceğine, halkların geleceğine, barış ve adalet kavgasına sahip çıkmaktır. Gazi'nin katilleriyle hesaplaşmak demek, geçmişten bugüne halklarımıza karşı suç işleyenlerle hesaplaşmak demektir. Halklara suç işleyenlerin peşindeyiz. Bu birleşik mücadeleyi yaratabilirsek, omuz omuza vermeyi başarır ve bunu halkla birleştirebilirsek, bu yolu inşa edeceğiz. Hesaplaşmamızı tamamlayacağız. Adil, özgür, barış içinde bir dünyayı ancak o zaman kuracağız. Bu kavga onun kavgasıdır."

GÖÇMEZ: HESAP SORMA CÜRETİMİZLE SOKAKLARDAYIZ
Ezilenlerin Sosyalist Partisi İl Yöneticisi Serfinaz Göçmez, Gazi katliamının 26. yılında hesap sormak için bir araya geldiklerini söyledi, "Gazi ateş altında yapılan tarihimizin mihenk taşıdır. Gazi o kararlılığımızın cüretimizin ve zafer cesaretimizin simgesidir" dedi.

1995 yılında Gazi Mahallesi'nde gerçekleştirilen kontra saldırısının ardından Hasan Ocak ve devrimcilerin katilleri suç üstü yakaladığına dikkat çeken Göçmez, Gazi Komutanı Hasan Ocak'ı katledenlerin verdiği mesaj karşısında durmadıklarını, karşılık verdiklerini söyledi.

İnançlarından, ulusal kimliklerinden, sınıfsal ezilmişlerinden dolayı yıllardır faşist baskı, sömürü ve zulüm altında ezilen halkların onuruna sahip çıkarak, faşist devlete karşı günler süren bir isyana kalkıştığını hatırlatan Göçmez, "Bu 12 Mart'ta da hesap sorma cüretimizle sokaklardayız" diye konuştu.

KÜÇÜK: HESAP SORACAĞIZ, ALANLARI ZAPTEDECEĞİZ
Mezar anmasında Alınteri temsilcisi Mürüvvet Küçük de konuşma yaptı. Küçük, Gazi direnişinin Türkiye devrimci hareketi ve toplumsal hareket açısından önemli bir eşiği ifade ettiğini söyledi. Küçük şunları söyledi: "Biz Gazi'de omuz omuza, faşizme karşı kazanma ruhuyla dövüştük. Oradaki ruhu bugüne taşığımız oranda, tarihimizde bir araya geldiğimizde yarattığımız anlamlı sonuçların ruhunu bugünümüze taşıdığımız oranda kazanacağız. Hesap soracağız, alanları zaptedeceğiz."