26 Temmuz 2025 Cumartesi

Galatasaray Meydanından Berfo ve Emine anneye mücadeleyi sürdürme sözü

1061. kez buluşan Cumartesi Anneleri, yıllardır mücadele yürüten ve adaletin sağlanmasına ömrü yetmeyen Berfo ve Emine anneye, miraslarına sahip çıkılacağının sözü verildi. Bu hafta Süleyman Cihan'ın kaybediliş hikayesini işleyen kayıp yakınları, devletin sorumluğunu kabul edip, özür dilemesi çağrısı yaptı. 

Gözaltında kaybedilen sevdiklerinin akıbetini sormak için yıllardır mücadele eden Cumartesi Anneleri bu hafta 1061. kez bir araya geldi. Gözaltında kayıplarla buluşma ve hafıza mekanı Galatasaray Meydanında buluşan kayıp yakınları bu hafta Süleyman Cihan'ın dosyasını kamuoyuyla paylaştı. 

EMİNE OCAK'A MÜCADELE SÖZÜ
Meydanda uzun zamandır çevrili olan polis bariyerlerinin önünde kayıpların fotoğrafları ve karanfillerle yapılan açıklamada, basın metnini kaybedilen Hasan Ocak'ın kardeşi Aysel Ocak okudu. 23 Temmuz Çarşamba sabahı hayatını kaybeden Cumartesi Anneleri'nin yaratıcılarından Emine Ocak'ın anıldığı eylemde, onun mirasının sürdürüleceği, tek bir kayıp kalmayana kadar adalet mücadelesinin devam edeceğinin sözü yinelendi. 

'TÜM KAYIPLARIMIZ İÇİN ADALET İSTEYECEĞİZ'
Basın metnini okuyan Ocak, Galatasaray Meydanının ablukaya alan polis bariyerlerini işaret ederek, artık bu hukuksuzluğa son verilmesini istedi. Gözaltında kaybetme suçuyla devletin yüzleşmesini, resmi olarak kayıp yakınlarından ve toplumdan özür dilenmesini isteyen Ocak, adaleti göremeden bu dünyadan göçen annelere talepler yerine getirilene kadar mücadele edeceklerinin sözünü verdiklerini aktardı. Ocak, son olarak şunları söyledi: "Kaç yıl geçerse geçsin; Süleyman Cihan için, tüm kayıplarımız için, adalet istemekten, devletin hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan vazgeçmeyeceğiz" dedi. 

'BERFO VE EMİNE ANNENİN MÜCADELESİ BİZİMLE DEVAM EDECEK'
Açıklamada söz alan Süleyman Cihan'ın kardeşi Ahmet Cihan, "Berfo anne ve Emine anneye sözümüz var, mücadeleleri bizimle devam edecektir" dedi.

'SON KAYIP BULUNANA KADAR BU MEYDANDA MÜCADELE EDECEĞİZ'
Hasan Ocak'ın kız kardeşi Maside Ocak da, çarşamba günü hayatını kaybedene annesi Emine Ocak'la birlikte yıllardır mücadele yürüttüklerini hatırlattı ve ekledi: "Son kayıp bulunana kadar bu meydanda mücadele etmeye devam edeceğiz."

NE OLMUŞTU
31 yaşında, iki çocuk babası Süleyman Cihan öğretmendi. Aynı zamanda Galatasaray Mühendislik Yüksek Okulu öğrencisiydi. 12 Eylül askeri darbesinin ardından hakkında arama kararı çıkarıldı. Süleyman Cihan, 29 Temmuz 1981'de Edirne'den İstanbul'a gelmek üzere bindiği yolcu otobüsü, İstanbul'a yaklaşırken sivil polislerce durduruldu. Gözaltına alındı ve İstanbul Emniyet Müdürlüğü 2. Şube'nin bulunduğu Sansaryan Han'a götürüldü. Ertesi gün Gayrettepe Siyasi Şube'ye nakledildi.

Ailesi ve avukatları Emniyet Müdürlüğü'ne ve savcılığa başvurduğunda, Süleyman Cihan'ın gözaltına alınmadığı söylendi. Ancak aile ve avukatlar arayışlarını kararlılıkla sürdürdü. Cihan'ı şubede işkence altında gören tanıklar, çıkarıldıkları mahkemelerde "Süleyman Cihan'a ne oldu" sorusunu ısrarla mahkeme heyetine yöneltti. Bu baskılar sonucunda Emniyet, Cihan'ın çatışmada öldüğünü öne sürdü. Ancak bu iddiayı destekleyecek hiçbir veri sunulamadı. Ardından, 30 Temmuz'da yapılan yer gösterme sırasında altıncı kattaki boş bir daireden atlayarak intihar ettiği iddia edildi.

Oysa otopsi raporunda, Süleyman Cihan'ın altıncı kattan atılmadan önce öldürüldüğüne dair önemli bulgular yer alıyordu. Üstelik olayla ilgili hazırlanan rapor 30 Temmuz 1981 tarihliydi; ancak o tarihten sonra Cihan'ı emniyette gören çok sayıda tanık vardı. Ailenin, avukatların ve tanıkların 85 günlük ısrarlı çabaları sonucunda gerçek ortaya çıktı: 29 Temmuz 1981'de gözaltına alınan Süleyman Cihan, İstanbul Emniyeti Siyasi Şube'de günlerce işkenceye maruz bırakıldıktan sonra öldürülmüş, cansız bedeni altıncı kattan atılarak intihar süsü verilmiş ve kaybedilmek amacıyla Zindanarkası Mezarlığı'nın kimsesizler bölümüne, "kimliği meçhul" olarak gömülmüştü.

Olayın peşini bırakmayan aile ve gazeteci Kürşat İstanbullu, emniyet tarafından ağır tehditlere maruz kaldı. Süleyman Cihan'ı işkencede gören ve cansız bedeninin atıldığına tanıklık edenler olmasına, somut kanıtlar sunulmasına rağmen tüm hukuki girişimler sonuçsuz bırakıldı. Zamanaşımı gerekçesiyle dosya kapatıldı. Bilinen failler cezasızlıkla korundu. Dosyanın yeniden açılması için aile ve avukatlar 2012 yılında Kadıköy Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvurdu. Süleyman Cihan'ın işkencede öldürülmesine ilişkin yeni deliller sunularak, faillerin şüpheli sıfatıyla yargılanmaları talep edildi. Deliller arasında, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı'ndan Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı'nın otopsi bulguları ve tıbbi verilerle hazırladığı rapor da yer aldı. Bu raporda, Cihan'ın ağır işkenceye maruz kaldığı ve altıncı kattan atılmadan önce öldürüldüğü net biçimde belgelenmişti. Savcılık bile Cihan'ın işkenceyle öldürüldüğünü kabul etmesine rağmen, dosya yine zamanaşımı gerekçesiyle kapatıldı.