19 Mayıs 2024 Pazar

Ege Bölgesi'ndeki rant ve talan politikaları Meclis'e taşındı

HDP İzmir Milletvekili Murat Çepni, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında Ege Bölgesi'nde ki rant ve talan politikalarına ilişkin konuştu. Brezilya Donanmasına ait uçak gemisi Sao Paulo1.9 milyon dolara sökülmek üzere İzmir Aliağa'ya getirildiğine dikkat çeken Çepni, "Limter-İş Sendikası'nın 2006 verilerine göre 23 yılda gemi söküm tesislerinde ölen işçi sayısı yüzdür" dedi. Çepni, bu geminin Aliağa'ya getirilmesine karşı mücadele edeceklerini kaydetti. 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir Milletvekili Murat Çepni, Meclis'te yaptığı basın toplantısında Ege Bölgesinde iktidarın rant ve talan politikalarına ilişkin konuştu. Ege Bölgesi'nde sayıda maden projesinin mevcut olduğunu söyleyen Çepni, bunlardan birinin tarım ve hayvancılık merkezi Tire'de olduğunu söyledi. Çepni, "Enerji ve maden şirketlerinin yine artan faaliyetlerinden bir tanesi de Tire'de başlamış durumda. En son kızılçam ormanlarıyla kaplı Kartaldağı'na yıllık 500 ton kapasiteli mermer ocağı yapılmaya karar verilmiş ve bunun için de ÇED başvurusu yapıldığı ortaya çıktı. Bu şirket Emeral Taşımacılık maden şirketi. Bu ocağın ruhsat alanı yaklaşık ikiyüz futbol sahası büyüklüğünde" dedi.

Fakat ÇED alanının 24,8 hektar olduğunu belirten Çepni, "Yani projenin toplam alanı 95.49, fakat ÇED alanının içine sokulmaya çalışılan alan ise 24.8. Bu tip ayak oyunları maden şirketleri tarafından çok sıkça yapılıyor. Çünkü ÇED'den muafiyetten kaynaklı bu tür ayak oyunları. Aslında hırsızlık yapılıyor. Toplam alan neredeyse ÇED alanının iki katı üç katı olabiliyor. Tire ilçesi sınırları içerisinde yer alan Kartaldağı jeolojik özellikleri ve sarp arazi yapısı nedeniyle de insan müdahalesinden bugüne kadar kurtulmuş durumda. Dolayısıyla orman dokusu ve zengin biyolojik çeşitliliği de koruyabilmiş bozulmadan. Türkiye açısından nadir alanlardan bir tanesi. Antik Efes döneminden bu güne onlarca medeniyete de yurt olmuş. Eteğinde bulunan Küçük Menderes havzası da yetişen meyve ve sebzelerin, tarım alanlarının da can suyu niteliğinde" ifadelerini kullandı.

Ödemiş Bozdağlar,  Güme Dağı ve Aydın Dağlarının Batıdaki en son kolu olan Kartal dağı ile çevrili zengin coğrafyada asırlar boyu zeytin, zeytinyağı, üzüm, incir, tütün, pamuk ve daha bir  çok ürün yetiştirildiğini dile getiren Çepni, bu ürünlerin tarihsel olarak yetiştirildiği bu alanın can suyunu sağlayan Kartaldağı'nın da açık bir saldırı altında söyledi.

Çepni, konuşmasına şöyle devam etti: "İzmir açısından epeydir zamandır da dillendirdiğimiz Gaziemir'de eski bir fabrikanın bahçesinde nükleer atık çubukları var. Bu nükleer atık alanı yakınında da yerleşim yerleri var. Bu yerleşim yerindeki insanlar çok hızlıca ve yaygınca kanser oluyorlar. Fakat, daha enteresanı şu ki; 14 yıldır nükleer atık bulunduğu tescil edilmiş bu alan temizlenmiyor. Devletin bir kurumu bir kurumuna atıyor. Kentin merkezinde bir nükleer bomba bulunmasına rağmen burası hala temizlenmiş değil.

Şimdi, hal böyle iken Brezilya Donanmasına ait uçak gemisi Sao Paulo1.9 milyon dolara sökülmek üzere İzmir Aliağa'ya getiriliyor. Yani Gaziemir yetmiyor, başka bir nükleer zehir İzmir'e getiriliyor. Geminin gövdesi Sök Denizcilik tarafından satın alınmış. Brezilya Hükümeti ise AB anlaşmalarını gerekçe göstererek sökümün ülkesinde yapılmasına izin vermiyor ve başından atıyor. Kim alıyor? Dünya'nın çöplüğü Türkiye. Nükleer atık çöplüğü Türkiye. Sıfır atık projeleri, çöp atık tesisleri kurulumu yalandan projeler üreten AKP, Dünyanın en çok çöp ithal eden ülkelerden bir tanesi maalesef. Gemi en az 600 ton asbest ve nükleer atık içeriyor. Geminin ikizi olan Clemenceau, büyük kamuoyu baskısı nedeniyle Türkiye'ye giremedi. Yani, o gemi kamuoyu baskısıyla geri döndürüldü. Burada çarpıcı bir rakam var. Limter-İş Sendikası'nın 2006 verilerine göre 23 yılda gemi söküm tesislerinde ölen işçi sayısı yüzdür. Demirçelik sektöründe ölen işçilerin ve yaşadıkların mağduriyetlerin çok olduğunu biliyoruz. Bu 100 rakamının içerisine tehlikeli madden kaynaklı ölümler yok. Rakamın çok daha yüksek olduğunu biliyoruz. Aliağa'da Türkiye ortalamasının 4 katından fazla kanserli hasta vardır.

Buradan bu geminin Türkiye'ye getirilmemesi konusunda yetkilileri uyarıyoruz. Bu gemi acilen durdurulmalıdır. Biz bu geminin Aliağa'ya girişini engellemek için elimizden ne geliyorsa yapacağız. İzmir halkı olarak, İzmir ekoloji örgütleri olarak, Halkların Demokratik Partisi olarak bu zehrin halkımızı, İzmir zehirlemesini engellemesi için elimizden geleni yapacağız. Bu halkın can, bu halkın geleceği, bu doğanın geleceği AKP'nin rantından daha değerlidir. Bu coğrafyanın üstü altından daha değerlidir. Bu coğrafyanın geleceği altından daha değerlidir. AKP etrafındaki bir avuç rant çevresini doyurmak için doğayı zehirlemekten vazgeçmelidir. Bunun telafisi yoktur. Buradan bir kez daha tüm ekoloji örgütlerine, tüm halkımıza çağrı yapıyoruz. Başta bahsettiğimiz geminin gelmesinin engellenmesi konusunda mücadelenin büyütülmesi gerektiğini, herkesin elin taşın altına koyması gerektiğini söylüyoruz."