18 Eylül 2025 Perşembe

Diyarbakır, Van ve Mersin'de binler Öcalan'ın özgürlüğü için yürüdü

AİHM'in Abdullah Öcalan hakkında verdiği "umut hakkı" ihlali  kararı ardından Diyarbakır, Van ve Mersin'de binlerce kişi Öcalan'ın umut hakkı ve fiziki özgürlüğü talebiyle yürüdü. Yürüyüşlerde barış, özgürlük ve anayasal haklar vurgusu öne çıktı.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM), Abdullah Öcalan hakkında verdiği "umut hakkı" ihlali kararının ardından "Önder Apo'nun umut hakkı için özgürlüğe yürüyoruz" şiarıyla Diyarbakır, Van ve Mersin'de yapılan yürüyüşlerde binlerce kişi bir araya geldi. Kadınların, gençlerin ve siyasetçilerin yoğun katılım gösterdiği yürüyüşlerde barış, demokrasi, anadil hakkı ve Öcalan'ın fiziki özgürlüğü talebi dile getirildi.

DİYARBAKIR
Demokratik Kurumlar Platformu, "Önder Apo'nun umut hakkı için özgürlüğe yürüyoruz" şiarıyla Diyarbakır E Tipi Kapalı Hapishanesi'nden Oryıl'a kadar yürüyüş gerçekleştirdi. Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, milletvekilleri, belediye eşbaşkanları, demokratik kitle örgütleri temsilcilerinin yanı sıra binlerce kişi yürüyüşe katıldı.

Kürt halk önderi Abdullah Öcalan'a dair yazılan şarkılarla başlayan yürüyüşte kitle; "Ji bo aşitiyeke mayînde ji rêbertî re azadî" pankartı ile "Azadî heviyê, hevî li İmraliyê yê", "Kadınlar direnir, barış filizlenir", "Me hebûna xwe bi dest xistiye, em têkoşîna azadiyê dimeşinên" ve "Umut hakkı yaşam hakkıdır, teslim alınmaz" dövizlerini taşıdı. Yürüyüşte Öcalan'ın dev posterleri de taşındı.

Binlerce kişi yürüyüş boyunca, "Bijî serok Apo", "Bê serok jiyan nabe", "Selam selam İmralı'ya bin selam", "PKK halktır, halk burada", "Gençlik Apo'nun fedaisidir", "Girtiyên siyasî rumeta me ne" ve "Jin, jiyan, azadî" sloganları attı. 

'ÖCALAN, ÇÖZÜMDE BAŞ AKTÖRDÜR'
Yürüyüşün ardından Oryıl'da toplanan kitleye seslenen DBP Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, "Sayın Öcalan'ın sloganına, posterlerine izin vermeyenlere, barikat kuranlara diyoruz ki; o pankartları taşıyan annelerimizin her birini ellerinden öpüyoruz, o kadar değerlidir. İradesine, mücadelesine sahip çıkan halkımız, annelerimiz, gençlerimiz, kadınlar ellerinde pankartlarla zafer işaretlerinden güç alanlar, 'bu sorunun çözümü mümkündür, sorunun çözümünde sayın Öcalan baş aktördür' diyor. Bu yürüyüşten kimse korkmamalı. Bu yürüyüş bu ülkede yaşanan acılara son verme yürüyüşüdür. Evlatlarını kaybeden annelerin mücadelesiyle var olanların yürüyüşüdür. Bu yürüyüş Rojava'daki mücadeleyi büyüten yürüyüştür" diye konuştu.

'KOMİSYONUN YOL ALMASI ÖCALAN İLE GÖRÜŞMEKTEN GEÇER'
Kürt sorununun çözümü için Öcalan'ın elindeki tüm imkanları halkıyla, örgütüyle birlikte kullanmaktan vazgeçmediğini belirten Uçar, Meclis'te kurulan komisyonu işaret ederek, "Kurulan komisyon sayın Öcalan'ın ısrarı ve iradesiyle kurulmuştur. Yol alabilmek için yapabilecek en önemli şey sayın Öcalan'la görüşmektir. O komisyonla yan yana gelemeyen siyasi partiler yan yana gelebildi. Kürt sorununun tarihi çözümünde herkes söz sahibi kılındı. Bunun kıymetini bilmek zorundalar" diye konuştu.

'UMUT HAKKI DEMOKRASİNİN ANAHTARIDIR'
AİHM'in "umut hakkı" ile ilgili verdiği ihlal kararının üzerinden 11 yıl geçtiğini hatırlatan Uçar, "Umut hakkı demokratik entegrasyonun hayat bulması için önemli anahtardır. Bütün halkların birlikte yaşayabilmesi için önemli bir eşiktir. O yüzden kültürlerimizi, hayatlarımızı ortak ifade edebileceğimiz hayat, 'umut hakkı'nın hayat bulmasıyla mümkündür" diye konuştu. Meydanda toplana binleri işaret eden Uçar, "Bu irade diyor ki; 'Kürt halk önderi Abdullah Öcalan özgür olmalıdır, özgür çalışır koşullara kavuşmalıdır.' Toplumsal kardeşlik herkesin kendi değerleri, inancıyla var olabildiği bir toplumdur. Demokratik toplum herkesin kendi hakkaniyetiyle hayat bulduğu toplumdur" dedi.

VAN
Demokratik Kurumlar Platformu, Van'da "Halklar, Önderinin umut hakkı için yürüyor" şiarı ile yürüyüş ve basın açıklaması düzenledi. Van AVM önünde bir araya gelen kitle, buradan slogan ve pankartlarla açıklamanın yapılacağı kent meydanına doğru yürüyüşe geçti.

Barış annelerinin öncülüğünde gerçekleşen yürüyüşe, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) bölge milletvekilleri, DEM Parti ve Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Van il ve ilçe örgütleri, Tevgera Jinên Azad (TJA), Demokratik Kurumlar Platformu üyeler,  ve binlerce kişi katılım sağladı.

Yürüyüşte kitel sık sık, "Ji bo mafê hêviyê yê Rêber Apo em ber bi azadîye ve dimeşin!" yazılı pankart açıldı. Kitle, sık sık "Bijî Serok Apo", "Bê Serok jiyan nabe" ve "Bê Serok aşitî rê ve naçe" sloganları attı.

POLİS KİTLEYE SALDIRDI
Öcalan'ın pankart ve posterinin açılmasını bahane eden polisler kitleye saldırdı. Polisin saldırısına rağmen kitle dağılmadan slogan ve alkışlarla kent meydanına doğru yürüdü. Meydanda toplanan kitleye seslenen DBP Van İl Eşbaşkanı Cemal Demir, "Devlet, Kürt halk önderi Abdullah Öcalan'ın ayağına geldi. Rebêr Öcalan bu şekilde çağrıyı başlattı. Biz de milyonlar olarak onun arkasındayız" dedi.

'KÜRT HALKI İLK DEFA BARIŞA BU KADAR YAKIN'
Van ve Serhat halkının bir kez daha önderine sahip çıkarak bir kez daha sokaklara çıktığını ifade eden Demokratik Kurumlar Platformu Eş Sözcüsü ve DEM Parti Van Milletvekili Gülcan Kaçmaz Sağyiğit, yürüyüşün anlamının "sayın Öcalan'ın özgürlüğünü istiyoruz"un mesajı olduğunu belirtti. 3 ayrı kentte yapılan yürüyüşün aynı talepleri haykırdığını belirten Kaymaz, "Son 52 yıllık mücadele bize bu topraklarda onurlu bir barışın inşa edilmesi gerektiğini gösterdi. Sayın Öcalan 27 Şubat'ta çağrısını tüm dünya ile paylaştı. Sayın Öcalan her defasında 'bu savaş son bulabilir ama bunun için uygun şartların oluşturulması gerekiyor' dedi. Kürt halkı ilk defa barışa özgürlüğe bu kadar yakın ve bunu sağlayan İmralı'da 12 metrekarede tutulan sayın Öcalan'dır" dedi.

'ÖCALAN'IN FİZİKİ ÖZGÜRLÜĞÜ TÜRKİYE İÇİN ELZEMDİR'
AİHM'in "umut hakkı" kararının hala uygulanmadığını hatırlatan Kaçamaz, "Biz barışı hakikate erdirmek istiyoruz. Bunun hakikate ulaşması için sayın Öcalan'ın fiziki özgürlüğüne kavuşması gerekiyor. Umut hakkının başta sayın Abdullah Öcalan olmak üzere tüm tutsaklara uygulanması gerekiyor. Komisyonun bir an önce sayın Öcalan ile görüşmesi gerekiyor. Biz bu topraklarda barış, özgürlük, adalet ve eşitlik için mücadele ettik ve etmeye devam edeceğiz ama bugün talebimiz net; sayın Öcalan'ın fiziki özgürlüğü sağlanmalıdır. Bu artık Türkiye için elzemdir" diye konuştu. 

MERSİN
Demokratik Kurumlar Platformu öncülüğünde, "Önder Apo'nun umut hakkı için özgürlüğe yürüyoruz" şiarıyla Mersin'in Akdeniz ilçesinde binlere kişinin katıldığı yürüyüş yapıldı. Barış Parkında bir araya gelen kitle, erbaneler, sloganlar ve pankartlar eşliğinde Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Akdeniz ilçe binasına doğru yürüyüşe geçti.

Yürüyüşe, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Kesin Bayındır ve DEM Parti'li milletvekilleri, demokratik kitle örgütü temsilcileri ve binlerce kişi katıldı. Öcalan'ın posterini taşındığı yürüyüşte kitle sık sık "Bijî serok apo" sloganı attı. 

YÜRÜYÜŞE POLİS SALDIRDI
Atılan sloganları bahane eden polis gazeteciler de dahil olmak üzere kitleye saldırdı. Polisin saldırılarına rağmen İlçe binası önüne gelen kitle burada da polisin engellemelerine rağmen Abdullah Öcalan'ın posterini açtı. Polis saldırısına tepki gösteren DEM Parti Mersin İl Eşbaşkanı Bedriye Kuş, "Çözümün konuşulduğu bu süreçte bu engellemeyi kabul etmiyoruz. Direnen Van, Amed halkına selam olsun. Mersin buradan sesini Ankara'ya duyurdu. Selam olsun direnenlere" diye konuştu.

'BARIŞIN KAPILARINI AÇMAK İSTİYORUZ'
Toplanan kitleye seslenen DBP Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır, "Onurlu anneler, değerli arkadaşlar Önder Öcalan'ın özgürlüğü için bugün yürüdük. Van'dan Amed'e Çukurova'ya Mersin'e kadar bütün Türkiye'de yürüyeceğiz. Bir süreçteyiz. Kürt halkı, önderi Abdullah Öcalan'ın inisiyatifi ve öncülüğünde yürüyor. Kendi memleketimizde özgürlük, eşitlik, onurlu bir barışı öne çıkarmak istiyoruz. Önder Öcalan, annelerimiz, halklarımız büyük bir fedakarlık yapıyor. Barışın kapılarını açmak istiyoruz" diye konuştu.

'BARIŞ İÇİN YASALARA UYUN'
Türkiye'nin taraf olduğu AİHM'in kararlarını hatırlatan Bayındır, "Mevcut kanunlara göre bir an önce sayın Öcalan'ın fiziki özgürlüğü sağlanmalı. Bugün iktidar bir yandan sayın Öcalan ve 4 bin tutsağın özgürlüğü önünde engel çıkarmak istiyor bir yandan da bu sürecin çözüm ve kardeşlik süreci olduğunu söylüyor. Kürt halkı her yerde 'barışın tarafıysanız, barış istiyorsanız önce kanunlarınızı uygulayın' diyor" ifadelerini kulandı. Kanunlara göre Öcalan'ın özgür bırakılması gerektiğini belirten Bayındır konuşmalarını şöyle sürdürdü: "Yüz yıldır bu sistem, yasalarını ayaklar altına alıyor. Bu devlet kendi yasalarını ayaklar altına alırsa bu ülkeye barış gelmez. Şimdiye kadar sayın Öcalan tek taraflı büyük bir emekle süreci bu aşamaya getirdi. Kürt halkı büyük bir fedakarlık ile süreci bu aşamaya getirdi. Önder Öcalan bugün gönderdiği mesajda 'Kürt halkının hakları yasal olarak kabul edilmez ise çözüm olmaz' diyor. Devlet Kürt halkının haklarını Anayasa'da kabul etmeli. Kanunlar, yasalar uygulanmalı. Biran önce önder Öcalan'ın fiziki özgürlüğü sağlanmalı. Bunun için yürüyoruz."

'YÜRÜMEYE DEVAM EDECEĞİZ'
Öcalan lehine atılan sloganlara saldıran polise tepki gösteren Bayındır, eline Öcalan'ın posterini alarak, "Erdoğan dün 'bu süreç provokasyonlara açık bir süreç' dedi doğrudur. Bu süreç provokasyonlara açık, bugün bu provokasyonu Mersin'de gördük. Bizi iyi dinleyin bugün bu yürüyüşü Mersin emniyet müdürüne hayırlı olsun demek için yapmadık. Biz bugün Abdullah Öcalan'ın özgürlüğü için yürüdük. Kendinizi savcı ve hakim yerine koymayın. Burada binlerce polis kendini savcı, hakim yerine koyuyor, haddinizi bilin. Bu sürecin tarafları var. Biri devlet biri de Kürt halk önderi Abdullah Öcalan'dır. Bunu iyi bilin. Bilinsin ki biz sadece bugün değil 50 yıl önce de yürüyorduk. Abdullah Öcalan'ın özgürlüğü sağlanmadan, Kürtlerin statüsü tanınmazsa, yasalar değişmezse yüzyıl daha yürüyeceğiz. Yüzyıl daha direneceğiz. Kürdistan'da Çukurova'da dünyanın her yerinde haklarınız için direnmeye devam edeceğiz" dedi.