27 Ekim 2025 Pazartesi

Boğaziçi Üniversitesi'nde eylem: Rojin Kabaiş isyanımızdır

Boğaziçi Üniversitesi'nde Rojin Kabaiş için eyleme geçen genç kadınlar, Kabaiş'in katledilmesinin erkek devletin cezasızlık politikalarının bir sonucu olduğunu vurgulayarak, gerçek adalet sağlanana dek mücadeleyi sürdüreceklerini haykırdı.

Rojin Kabaiş için Adalet Komisyonları ve Feminist Boğaziçi'nin çağrısıyla Boğaziçi Üniversitesi öğrencisi kadınlar, Kuzey Kampüs'te Rojin Kabaiş için eyleme geçti.

Kuzey Park önünde toplanan kadınlar, "Rojin Kabaiş isyanımızdır" pankartı açarak, "İntihar değil bu bir cinayet", "Erkek adalet değil, gerçek adalet" sloganlarıyla Kuzey Piramit önüne yürüdü.

'GERÇEK ADALET İÇİN HER SOKAKTA SESİMİZİ YÜKSELTİYORUZ'
Basın metnini okuyan Edanur Çakır, "13 aydır Rojin Kabaiş için adalet talep eden kadınlar olarak; Rojin'in kaybedilmesinden katledilmesine uzanan süreci adım adım takip ediyor, gerçek adaletin sağlanması için her sokakta, her kampüste sesimizi yükseltiyoruz" ifadelerini kullandı.

Rojin Kabaiş'in bedeninin bulunduğu gün vali ve emniyet müdürünün ısrarla bunun bir intihar olduğunu söylediğini hatırlatan Çakır, "Daha ilk andan; gerçeklerin açığa çıkmasının, Rojin için bir adalet mücadelesinin başlamasının önüne geçmek istediler. Rojin'in katledilişinin üzerini, bir kadın cinayetini intihar diyerek örtmek istediler" dedi.

'ADALET MÜCADELESİ POLİS ŞİDDETİYLE BASTIRILMAYA ÇALIŞILDI'
Rojin Kabaiş'e ilişkin otopsi raporunun 28 gün bekletildiğini, aile ve avukatlarla paylaşılmadığını dile getiren Çakır, şöyle devam etti: "Rojin'in otopsi görüntülerinin bulunduğu CD'nin çizilerek bozulduğu ortaya çıktı. Bununla da yetinilmedi, intihar yalanını güçlendirmek için basın ve medya aracılığı ile yalan dolu haberler yaygınlaştırıldı. Van 2. Sulh Ceza Hakimliği tarafından ise birçok paylaşıma erişim engeli getirildi, 'Rojin intihar etmedi' diyen paylaşımlar sansürlendi. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesinde Rojin'e ne olduğunu soran kadınlar ifadeye çağrıldı, üniversite yayınladığı açıklamada öğrencilere tehditler savurdu. Rojin Kabaiş için eylem yapan öğrencilerin adalet mücadelesi kampüs içerisindeki orantısız polis şiddetiyle bastırılmaya çalışıldı."

'ATK BİR YIL BOYUNCA SUSTU'
"Rojin'in midesinde ne olduğu tespit edilemeyen bir sıvı, bedeninde 2 erkeğin DNA'sı, giysilerinde ise kendisine ait olmayan bir kadın kanı vardı. ATK bir yıl boyunca sustu. Erkek yargı, kadınların yaşam hakkını korumak, failleri açığa çıkarmak yerine kamuoyunu susturmaya çalıştı. Birçok kritik bulgu gizlendi" diyen Çakır, kadınların mücadelesiyle ATK'nın raporu açıklamak zorunda kaldığını vurguladı.

'SİSTEMATİK CEZASIZLIK POLİTİKALARI SÜRÜYOR'
"DNA'ların birinin Rojin'in göğüs bölgesinde diğerinin ise vajinanın iç bölgesinde tespit edildiği açığa çıktı. Israrlı mücadelemiz, Rojin'in intihar etmediğini kanıtladı" diyen Çakır, Rojin Kabaiş'in katledilmesinin devletin cezasızlık politikalarının bir sonucu olduğunu dile getirdi.

"Erkek devletin kadın cinayetlerindeki sistematik cezasızlık politikaları kampüslerde de sürüyor. Boğaziçi Üniversitesi'nde Hilal Özdemir'in, Erciyes Üniversitesi'nde Meliha Keskin'in katledilişinde gördüğümüz gibi, üniversiteler kadınların yaşam hakkını korumak yerine erkek şiddetini ve failleri koruyan yapılara dönüşüyor. 'Şüpheli ölüm' tutanaklarıyla gerçekler gizleniyor; adalet isteyen kadınlar ise hedef gösterilerek susturulmak isteniyor" ifadelerini kullanan Çakır, gerçekleri saklamaya, failleri aklamaya dönük tüm girişimlerin karşısında dimdik durduklarının altını çizdi.

'SORUŞTURMA NİTELİKLİ CİNSEL SALDIRI KAPSAMINDA GENİŞLETİLSİN'
Çakır, taleplerini şöyle sıraladı:
🔹"Van Başsavcılığı, TCK 102'ye göre nitelikli cinsel saldırı kapsamında soruşturmayı genişletsin.
🔹Adalet Bakanlığı, bu ihmaller silsilesine sebep olma ihtimali olan bütün görevlileri ve çalışanları sorgulasın, gerekiyorsa yargılasın.
🔹İstanbul ATK İhtisas Kurulu yeni rapor hazırlasın.
🔹ATK, Rojin'in bedeninde bulunan 2 farklı erkeğe ait DNA örneklerinin kimlere ait olduğunu açıklasın.
🔹Dosyadaki gizlilik kararı derhal kaldırılsın, aile ve kamuoyu gerçeğe ulaşabilsin.
🔹Eksik bırakılan deliller toplanıp şeffaf biçimde açıklansın.
🔹Rojin'in ölümünde ihmali, karartması ve sorumluluğu bulunan tüm kişi ve kurumlar hesap versin.
🔹Kadınların yaşam hakkını korumak için devlet görevini yerine getirsin.
🔹Rojin'in ailesi yalnız bırakılmasın, gereken hukuki ve manevi destek verilsin."

'KATLEDİLEN TÜM KADINLAR İÇİN 25 KASIM'DA MEYDANLARA'
Çakır, şu ifadeleri kullandı: "Sokakta da kampüslerde de, meydanlarda da yaşamın her alanında mücadele etmeye devam edeceğiz. Rojin Kabaiş için adalet istiyoruz, alana kadar da susmayacağız, unutturmayacağız, vazgeçmeyeceğiz! Bütün kadınları; katledilen tüm kadınlar için, kadınlara yönelik şiddete ses çıkarmak için 25 Kasım'da meydanlara davet ediyoruz! Rojin için adalet! Kadınlar için adalet! Yaşasın kadın dayanışması!"