20 Nisan 2024 Cumartesi

Av. Şen: 'Kadınları öldürün' sözü resmen söylenmiş olacak

Feminist Avukat Diren Cevahir Şen, İstanbul Sözleşmesi üzerinden yürütülen tüm tartışmanın 4. maddenin 3. bendi üzerinden yapıldığını vurguladı. "Zaten kadınlar öldürülüyor" diyen Şen sözleşmeden çekilme durumunda bunun resmen söylenmiş olacağına dikkat çekti. 

İstanbul Sözleşmesi, 1 Ağustos 2014'te yürürlüğe girdi. 2011'de imzaya açılan sözleşmeyi Mart 2019 itibariyle 33 devlet ve Avrupa Birliği, imzalayarak, yükümlülüklerini kabul etti. Türkiye de ilk imzacıları arasında yer aldı. 

Sözleşme ilk olarak imzaya açıldığı yer İstanbul olduğu için de "Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi"nin adı kısaca "İstanbul Sözleşmesi" olarak anıldı. AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan başta olmak üzere yöneticiler ve medyası, İstanbul Sözleşmesi'nden çıkılması tartışmasını yeniden alevlendirdi.

Feminist avukat Diren Cevahir Şen, sözleşmede yer alan 4. maddesinin 3. bendini hatırlatıyor. Şen, "Bütün kıyamet 4. maddesinin 3. Bendi nedeniyle koparılıyor" diyor. 

'UYGULANMAYAN SÖZLEŞME TAMAMEN ORTADAN KALDIRILMAK İSTENİYOR'
ETHA'nın sorularını yanıtlayan Şen şöyle konuştu: 

"İstanbul Sözleşmesi toplamında, onu imzalayan ülkelere çoklu yükümlülükler getiriyor. Devletlere 'Siz kadınların eşit, özgür ve güven içinde yaşayabileceği, kendilerini en iyi biçimde ifade edebilecekleri bir ülkeyi yaratmak zorundasınız' diyor. 'Politikalarınızla bunu yapmayı taahhüt etmiş oluyorsunuz' şeklinde uyarı yapıyor. İstanbul Sözleşmesi kadınların insanca yaşamalarının teminatı. O nedenle zaten uygulanmayan sözleşme tamamen ortadan kaldırılmak isteniyor."

'CİNSEL YÖNELİM KISMI ALEYHİNE KAMPANYA ÖRGÜTLÜYORLAR'
Sözleşmenin 4. maddesinin 3. bendine dikkat çeken Şen, "Bütün bu kıyamet en çok da sözleşmenin 4. maddesinin 3. Bendi nedeniyle koparılıyor" dedi.

İlgili bent şöyle: "Taraflar bu Sözleşme hükümlerinin, özellikle de mağdurların haklarını korumaya yönelik tedbirlerin, cinsiyet, toplumsal cinsiyet, ırk, renk, dil, din, siyasi veya başka tür görüş, ulusal veya sosyal köken, bir ulusal azınlıkla bağlantılı olma, mülk, doğum, cinsel yönelim, toplumsal cinsiyet kimliği, sağlık durumu, engellilik, medeni hal, göçmen veya mülteci statüsü veya başka bir statü gibi, herhangi bir temele dayalı olarak ayrımcılık yapılmaksızın uygulanmasını temin edeceklerdir."

Şen, iktidarın ve ona yakın çevrelerin bu bentteki "cinsel yönelim" kısmı yüzünden sözleşme aleyhine kampanya örgütlediğine dikkat çekti.

AKP Grup Başkanvekili Numan Kurtulmuş'un "çekilebiliriz" açıklamasına ilişkin ise Şen, "Sözleşmeden geriye dönmek Anayasa'ya aykırı" hatırlatmasında bulundu. Şen, "İstanbul Sözleşmesi'nin Anayasa'nın 90. maddesine göre artık iç hukuk hükmündedir. Yani esasında sözleşmeyi tedavülden kaldırmak demek anayasaya aykırı davranmak demektir. Bu nedenle teknik olarak sözleşmeyi feshetmek gibi bir durum olamaz. İstanbul Sözleşmesi ile kadınların, şiddete uğrayan herkesin hayatları güvenceye alınıyor" şeklinde konuştu. 

'SÖZLEŞMEDEN ÇEKİLMEK, KADINLARI ÖLDÜRÜN SÖZÜNÜ RESMEN SÖYLEMEKTİR'
Şen hukuki sorun dışında "dezavantajlı gruplara tehdit oluşacaktır" uyarısı yaptı. Şen "Tüm dezavantajlı gruplara karşı, cinsiyeti, cinsel yönelimi nedeniyle çok büyük bir tehdit oluşacaktır. O tehdit zaten halihazırda var, ama kadınları öldürün sözü resmen söylenmiş olacaktır. Sözleşmeden çekilme gerçekleşirse kadınlar şiddet cenderesinin içine girecekler ve oradan çıkış olmayacak. Kadınları ölümün önüne atmaktır bu. Ya ölün ya da köle olun demektir. Zaten her gün en az üç kadının öldürüldüğü ülkede kadın cinayetleri ve erkek şiddeti sıradanlaştırılmak isteniyor böylece" yorumunda bulundu.

'MÜCADELEYLE KAZANDIK, MÜCADELEYLE KORUYABİLİRİZ'
Av. Diren Cevahir Şen, İstanbul Sözleşmesi'nin bir kazanım olduğuna dikkat çekerek şu çağrıyı yaptı: 

"Bu kazanımı korumanın tek yolu kadınların, kadın hareketinin, feministlerin bir arada ve sokakta var olmasıdır. Kazanımlarımız mücadelenin ürünü. O kazanımları şimdi geri alıyorlar. Biz yine mücadele ile buna engel olabiliriz."