18 Aralık 2025 Perşembe

Av. Eminoğlu, cemaat tutuklularıyla kalmak istemediği için tek kişilik koğuşta 

Avukatlık faaliyetleri nedeniyle tutsak edilen ÇHD'li Eminoğlu'nun, cemaat soruşturmasından tutuklananlarla aynı koğuşta kalmak istemediği için  tek başına tutulduğunu söyleyen ÇHD İstanbul Şube Başkanı Önalan, "Bu şekilde hedef alınmasının birinci nedeni zaten yürüttüğü avukatlık faaliyetleri" dedi. Eminoğlu'nun eğitim aldığı üniversite nedeniyle cemaat soruşturmasına dahil edildiğini belirten Önalan, bu tercihin tek nedeninin yoksulluk olduğunu da ekledi. 

Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) üyesi Naim Eminoğlu, 11 Aralık akşamı cemaat üyesi olmak iddiasıyla tutuklanarak Marmara Hapishanesine gönderildi. Tutuklamanın, isimsiz bir e-posta ihbarı üzerine başlatılan soruşturma kapsamında gerçekleştiği ortaya çıktı. ÇHD İstanbul Şubesi Başkanı Ezgi Önalan, dosyada tutuklamaya gerekçe oluşturacak hiçbir delil bulunmadığını belirterek, Eminoğlu'nun cemaat davasından tutuklananlarla aynı koğuşta kalmayı reddettiği için tek başına tutulduğunu aktardı. 

İSİMSİZ BİR İHBAR ÜZERİNE SORUŞTURMA BAŞLATILDI
Evrensel'den Eylem Nazlıer'in haberine göre 14 Ekim tarihinde Emniyet Genel Müdürlüğüne gönderilen isimsiz bir e-posta üzerine Naimoğlu hakkında soruşturma başlatıldı. E-postada, Eminoğlu'nun Kayseri'de kapatılan cemaatle bağlantılı Melikşah Üniversitesinde hukuk eğitimi aldığı, cemaate ait evlerinde ve yurtlarında kaldığı ve halen "Devlet aleyhine propaganda yaptığı" iddia edildi. 14 Ekim'de Emniyet Genel Müdürlüğüne e-posta üzerinden atılan ihbarda şunlar yazıldı: "Bir ihbarda bulunmak istiyorum. Adını Naim Feyzullah Eminoğlu olarak biliyorum. Kayseri'de FETÖ'nün okulu Melikşah Üniversitesinde hukuk okudu. FETÖ'nün evlerinde, yurtlarında kaldı. Ama hala avukatlık yapıyor İstanbul'da. Hala FETÖ'yü öven ve devleti kötüleyen söylemlerde bulunuyor, bu insanlar adaletin, yargının içine sızmaya çalışıyor. Ben vatanını milletini seven bir vatandaş olarak bunların önünün kesilmesini istiyorum."

'SOYUT VE YORUMDAN İBARET BİR MAİL'
İhbarın 2 ay sonra işleme konulması ve soruşturmanın, Eminoğlu'nun 11. Yargı Paketine yönelik eleştirilerinin hemen ardından hız kazanması dikkat çekti. Eminoğlu, son konuşmasında düzenlemeyi eleştirmiş ve hakkında 50'den fazla davası olanın yasayla serbest kalabileceğini açıklamıştı. Eminoğlu "Bugün cumhurbaşkanına hakaretten bir gün ceza alsanız o bir günü yatıyorsunuz, af edilmiyorsunuz. Ama 50 bin kişiyi öldürünce işte bu kapsama giriyorsunuz. Böyle bir yasa bu…" demişti. Bu açıklamasından kısa süre sonra gözaltına alınan Eminoğlu, 11 Aralık akşamı tutuklandı. Eminoğlu'nun tutuklanmasına ilişkin konuşan ÇHD İstanbul Şubesi Başkanı Önalan, dosyada hukuki anlamda hiçbir unsur bulunmadığını belirterek şunları söyledi: "Önümüze konulan şey, ihbar niteliği dahi taşımayan isimsiz bir e-postadır. Bir ihbarda en azından 5N1K'ye uygun şekilde somut bir suç isnadı gerekir. Burada böyle bir şey yok. İki ay önce emniyete gönderilmiş, içeriği tamamen soyut ve yorumdan ibaret bir mailden söz ediyoruz. Buna rağmen soruşturma başlatılıyor."

'ÜNİVERSİTELERDE OKUYAN YOKSUL HALK ÇOCUKLARININ GÖZALTINA TANIK OLDUK'
Önalan, söz konusu e-postadan sonra dosyanın uzun süre işlem görmediğini, ancak Eminoğlu'nun deprem davaları ve iş cinayetleriyle ilgili açıklamalarının ardından dosyanın "Birden aciliyet kazandığını" ifade etti. Dosyada tutuklamaya gerekçe oluşturacak hiçbir delil bulunmadığını vurgulayan Önalan, "Bu dosya 'benden tutuklama olmaz' diyor. İçinde güçlü tek bir argüman yok. Melikşah Üniversitesinde okumuş olmak suç değil. Bu iddiaları destekleyecek hiçbir somut delil bulunmuyor. Zaten Melikşah Üniversitesinde okumuş olmak ya da 24 farklı devlet kurumunun imzasıyla kurulmuş bir üniversitede eğitim almak suç olamaz. Bunları 15 Temmuz sonrası süreçlerde de gördük. Bir günah keçisi ya da dehşet görüntüsü yaratmak için üniversitelerde okuyan yoksul halk çocuklarının gözaltına alındığına tanık olduk. Şimdi aynısını Naim'e yapıyorlar" dedi.

'HEDEF ALINMASININ BİRİNCİ NEDENİ AVUKATLIK FAALİYETLERİ'
Önalan, Eminoğlu'nun hedef alınmasının temel nedeninin yürüttüğü davalar ve etkili avukatlık pratiği olduğunu söyleyerek şunları ekledi: "Bu şekilde hedef alınmasının birinci nedeni zaten yürüttüğü avukatlık faaliyetleri. Deprem davalarında, Kartalkaya dosyasında ve devam eden Gayrettepe Katliamı dosyasında son derece aktif bir şekilde yer aldı; ÇHD adına çok nitelikli bir avukatlık pratiği sergiledi. Bunun bir rahatsızlık yarattığını tahmin etmek zor değil."

İhbarı kimin yaptığına ilişkin belirsizliğin de altını çizen Önalan, "Bu mail bir polis tarafından da atılmış olabilir, bir sanık yakını tarafından da. Ama altında iyi niyet olmadığı çok açık" diye konuştu.

'FETÖ ÜYELERİYLE KALMAK İSTEMEDİĞİ İÇİN TEK KALMAK ZORUNDA KALIYOR'
Eminoğlu'nun, yöneltilen suçlamanın onur kırıcı olması nedeniyle cezaevinde tecritte tutulduğunu aktaran Önalan, "Bize yöneltilebilecek en onur kırıcı suçlamalardan biri, mücadele ettiğimiz kişilerle anılmamız olurdu. Nitekim Naim hakkında da, yıllardır FETÖ kumpaslarıyla kurulmuş davalarda sanıkların avukatlığını yapmış, bu kumpaslara maruz kalan insanları savunmuş bir avukat olmasına rağmen, FETÖ üyeliği iddiasıyla soruşturma açıldı. Bu, son derece onur kırıcı bir muameledir. Naim, bu nedenle şu anda tecritte tutuluyor. Silivri'de FETÖ üyeleriyle aynı koğuşta kalmak istemediği için tek başına bir koğuşta kalmak zorunda bırakılıyor" dedi.

'MÜVEKKİLERİMİZLE TEK KURUŞLUK İLİŞKİMİZ OLMAZ'
Eminoğlu'nun moralinin yüksek olduğunu belirten Önalan, "Bu suçlamayla yıpranacak biri değil. Ama bu onur kırıcı ithama karşı dayanışma bekliyor" dedi. Önalan ayrıca, Eminoğlu'nun ÇHD bünyesinde yürüttüğü tüm katliam dosyalarında tamamen gönüllü çalıştığını, müvekkillerden tek kuruş almadığını vurguladı: "Naim, işçi katliamı dosyaları başta olmak üzere birçok katliam davasında ÇHD adına avukatlık yaptı. Derneğimizin politikası gereği, müşteki vekili olduğumuz bu dosyaların hiçbirinde müvekkillerimizle tek kuruşluk bir para ilişkisi kurulmaz. Bu davaları tamamen gönüllü olarak yürütürüz."

'NAİM İŞ CİNAYETLERİ DAVASINDA TEK KURUŞ ALMADI'
Kartalkaya, Gayrettepe ve Amasya Maden Katliamı davalarını hatırlatan Önalan, Naim'in bu dosyaların tamamında herhangi bir ücret almadan görev yaptığını vurguladı. Önalan, "Haftalarca süren, sabahın çok erken saatlerinden gecenin ilerleyen saatlerine kadar devam eden duruşmalarda tek bir kuruş dahi almadan avukatlık yaptı. Yol ve konaklama masraflarını kendi içimizde dayanışmayla karşıladık" diye konuştu. ÇHD'nin yalnızca katliam davalarında değil, muhaliflere yönelik gözaltı ve operasyon süreçlerinde de aynı anlayışla çalıştığını belirten Önalan, Soma, Çorlu ve son olarak 19 Mart Saraçhane sürecindeki gözaltı takiplerini örnek gösterdi. Önalan, "Bu süreçlerin tamamını herhangi bir çıkar gözetmeden, müvekkillerimizle en küçük bir maddi ilişki kurmadan yürütüyoruz. Naim de aynı şekilde davrandı" ifadelerini kullandı.

'BU ÜNİVERSİTEYİ YOKSULLUK NEDENİYLE TERCİH ETTİ'
Naim'in, katliam mağdurlarının, kayıp yakınlarının ve muhaliflerin avukatlığını yaptığı tüm dosyalarda ÇHD üzerinden tek bir iş dahi almadığını söyleyen Önalan, dernekte özellikle genç avukatların çalışma koşullarına dikkat çekti. Önalan, "Derneğimizde bu böyledir. Paraları yoktur ama son kuruşlarıyla taksiye binip, Vatan Emniyette ya da başka bir yerde gözaltında olan bir öğrenci varsa onun yanına giderler. Naim de böyle bir avukat" dedi. Önalan, Eminoğlu'nun üniversite tercihini hangi koşullarda yaptığını anlattı. Ailesinin içinde bulunduğu maddi zorluklar nedeniyle büyük bir şehirde devlet üniversitesinde okumanın kendisi için ağır bir yük olacağını ifade eden Eminoğlu'nun, eğitimini sürdürememe riskini göze almak istemediğini belirtti. Bu nedenle, daha küçük bir şehirde yüzde 100 burslu olarak eğitim alabileceği bir özel üniversiteyi tercih ettiğini aktaran Önalan, bu tercihin tamamen ekonomik koşullardan kaynaklandığını vurguladı. Önalan, "Bu, yoksulluk nedeniyle yapılmış bir tercihti. Birçok insanın hikayesi de bundan farklı değil" dedi.