31 Ekim 2024 Perşembe

25. yılda iddialarımız büyüyor, Atılım sürüyor

8 Ekim 1994, Atılım’ın doğum günü! Komünist hareketin tarihinin önemli bir eşiğinde Atılım yayın hayatına girdi. SSCB ve Varşova paktının çözülüp çökmesiyle dünya burjuvazisinin attığı tarihin sonu çığlıklarının kulakları tırmaladığı bir dönemdi. Kara bulutlar kaplamıştı gök kubbeyi, büyük ve görkemli başarılarına karşın yenilen sosyalizm deneyimleriyle 20. yüzyıl ve sosyalizm mücadelesinin tarihi bir dönemi geride kalıyordu...
 

1980’lerin sonlarından beri öncü bir partide birleşme mücadelesi yürüten komünistler, bu mücadeleyi amacına ulaştırarak, kendi konumlarından bu tepetaklak gidişin karşısına dikildiler, tarihin ve büyük anlatıların sonu diyenlere birlik mücadelesinin zaferiyle yanıt oldular. Marksist Leninist komünistler, sosyalizm mücadelesi tarihinin yeni dönemine ve komünist önderliğin yeniden yapılanmasına Birlik Devrimiyle giriyorlardı...

Ve Atılım adı, her şeyden önce komünist öncünün ileriye doğru ideolojik siyasi ve örgütsel atılım iddiasından, hazırlık, istek, irade ve yöneliminden kaynaklanan devrimci bir parolaydı.

İlk sayısında yani doğum günü ilan ettiği gibi, Birlik Devrimi’nin, komünistlerin birlik mücadelesinin, bu büyük kavganın ürünüdür, eseridir ve büyük bir davanın sözcüsüdür Atılım. İşçi sınıfının sosyalizm ve komünizm mücadelesidir bu büyük dava! Büyük bir siyasi ordunun oluşturucu, bütünleyici varoluşsal bir bileşeni ve keşif kolu olarak en önde yürümektir Atılım’ın misyonu. Birlik Devrimi’nin eseridir, Birlik Devrimi’nin yapı işçisi ve sözcüsü, taşıyıcısı ve dilidir Atılım. 

***

Atılım şimdi tam 25 yaşında. Çeyrek yüzyıl yani. Zor ve onurlu bir direniş ve varoluş tarihidir bu. Bir yerden bakarsanız rüzgar gibi geçen kısa 25 yıl, başka bir yerden bakarsanız her adımı mücadele, direniş ve büyük deneyimler yüklü uzun bir 25 yıl!.. Devrimci bir direniş üssü, siyasal bir laboratuvar, devrimci bir siyaset okulu ve bir sosyalist siyaset akademisi... Hepsidir, komünist öncünün mikrokozmosudur Atılım.

***

Atılım, Atılım emekçilerinin mücadele siperidir. Atılım’ın görevi, yayın çizgisinin gereklerine uygun tarzda her hafta tam zamanında okuyucularına, devrimci ajitatör ve örgütçülerin eline ulaşmaktır. Atılım emekçilerinin görev yasasıdır bu. Dağıtıcısı, muhabiri, tashihçisi, mizanpajcısı, yazarları ve editörleriyle Atılım emekçileri 25 yıl boyunca her hafta Atılım’ı yayına hazırlayarak görevlerini yerine getirmeyi başardılar... Emeği geçen herkese teşekkürler...

***

Atılım, işçi sınıfı ve emekçilerin, ezilenlerin, halklarımızın doğru bilgiye ulaşma, gerçekleri öğrenme hakkının pratikleşmesidir. Işığı ve ateşi taşır Atılım, işaret fişeğidir. İşçi sınıfının sosyalist sınıf bilinci edinmesi ve tüm ezilenlerin işçi sınıfının özgürlük ve sosyalizm mücadelesi etrafında birleştirilmesi devrimci görevi Atılım’ın yayın çizgisinin aktığı nehir yatağıdır. Burjuvazi ve devlet, Atılım ve bütün devrimci sesleri boğmak, susturmak istemektedir. Gerçeklerin sözcüsü olmak, militan olmayı koşullandırıyor. İşte bu nedenledir ki, faşizm koşullarında devrimci basın ancak bir direniş üssü, bir direniş kalesi olarak var olabilir. Toplatmalara, para cezalarına, kapatmalara, baskınlara, gözaltılara, işkencelere direnilecek, icabında yıllarca faşizmin zindanlarında devrimci görevleri yerine getirecektir Atılım emekçileri.

25 yıl, Atılım emekçilerinin büyük direnişine tanıktır. Baskın yapanları direnişle de karşılamıştır, işkencecileri defaatle dize de getirmiştir Atılım emekçileri. Vatan işkencehanelerinden Atılım’a haber de yazmışızdır, gözaltındaki yoldaşları, siper yoldaşlarımızı savunmak ve sahiplenmek için Vatan işkence merkezinin önünde direniş çadırı da kurmuşuzdur... Gazeteci olmadığımızı, militan olduğumuzu yazmıştır, söylemiştir burjuvazinin artıklarından beslenenler, burjuvazinin mürekkep yalamış uşakları, burjuva medyanın aristokratları ve çürümüş kurumları. Burjuva mahkemelerde onların hakimlerini, savcılarını militan olduğumuzu haykırarak yanıtlamışızdır bu süprüntüleri. Çünkü faşist şeflik rejimi koşulları altında hakikatin sözcüsü, gerçeklerin sesi, sözü olmak ancak militan olmakla başarılabilir. Bu, meslekten gazetecilerin değil devrimcilerin taşıyabileceği bir onur ve sorumluluktur. Zaten deneyimlerimizden biliyoruz, ne zaman bir devrimci basın emekçisi devrimci militan olduğunu unutur da meslekten bir gazeteci hallerine meylederse yolunu şaşırmıştır, yoldaşlarının acil yardımına ihtiyacı vardır onun!..

Özgür basının dayanışma kalesidir Atılım. Yurtsever ya da devrimci, sosyalist basına yönelik saldırıları, kendisine yönelmiş kabul etmiş, tüm saldırılar karşında dayanışma ve birlikte direnişin gereklerini yerine getirmeyi görev bilmiş, devrimci, yurtsever basına yönelik saldırılara karşı kampanyaların tam merkezinde olmuştur. Atılım, 25 yıl boyunca yurtsever, devrimci, sosyalist basına yönelik saldırılar karşısında mekanından, teknik alt yapısına bütün imkanlarıyla dayanışma içerisinde olmuş, aynı zamanda basın cephesinde birlikte-birleşik direnişi geliştirmeye, bu yoldan eylemli biçimde cepheleşme mesajını işçilere ve ezilenlere, halklarımıza taşımıştır.

***

Atılım ile Atılım okurları arasındaki ilişki iki tarafın da yaşam kaynağıdır, can suyudur. Atılım emekçileri okurlarıyla semtlerdeki, merkezlerdeki toplu Atılım dağıtım ve satışlarına katılarak, okur toplantıları yaparak olduğu gibi dolaylı biçimlerde de ilişkiyi etkin tarzda sürdürme deneyimine sahiptir. Bu ilişkinin, etkileşimin zayıfladığı her dönem Atılım’ın ışığı azalır, sesi zayıflar. Bu ilişkiyi tekrar tekrar onarmak, korumak ve sürdürmek, tekrar tekrar irade kazanmak, devrimci iradelerini bileyip güncellemek Atılım emekçilerinin ihmal edilmez görevleri arasındadır. Okurlarının irade kazanmasında da Atılım emekçileri kendilerini sorumlu görmelidir.

25 yılı, bu büyük direniş tarihini Atılım, okurlarıyla birlikte yaratmıştır. Okurlarımızın sahiplenmesi, her biçimde destek ve dayanışması olmasaydı bu büyük direniş geleneğini asla yaratamazdık. Avrupa’daki okurlarımızın, dağıtımcılarımızın düzenli olduğu gibi en kritik zamanlardaki sahipleniş, destek ve dayanışmasının değeri hakikaten büyüktür.

 ***

Atılım mücadele siperimizdir. Atılım emekçileri olarak Atılım’ı sokak sokak emekçilere ulaştırdık, sayısız devrimcinin siyasi eğitimi toplu atılım satışlarıyla başladı. Yetersiz kaldığımız zamanlar da oldu tabii. Atılım kuşkusuz bir araç. Bütün araçlar gibi ancak işlevine uygun değerlendirildiğinde rolünü oynayabilir. Kolektif ajitatör, propagandacı ve örgütçü olarak Atılım, ancak okurları ve en geniş işçi, emekçi kitleler, kadınlar, gençler ile buluştuğu ölçüde işlevli hale gelebilir. Atılım’ın işlevini yerine getirebilmesi devrimci eylemin, pratik siyasi çalışmanın konusudur. Atılım emekçileri kadar, hatta ondan da çok örgütçülerin sorunu ve sorumluluğudur bu. Atılım dağıtımının, okurlara, işçi ve emekçilere, kadınlara, gençlere ulaştırılması devrimci ajitasyonun örgütlenmesi görevidir bu. Ve ajitasyon çalışması devrimci kadroların ilk ve temel pratik politik eğitim okuludur. Atılım, kolektif ajitatör, propagandacı ve örgütçü olarak Atılım’ın rolünü reddeden yaklaşımlarla etkin tarzda ideolojik mücadele yürütmek ve Atılım emekçileri onu kitlelere götürmede muhakkak örnek olmak sorumluluğunu taşımaktadır. 25. yıl etkinlikleri ile birlikte Atılım’ın sokaklarda daha gür çıkan sesi muhakkak kitlelerin en ileri kesimlerinde yankısını bulacaktır.

***

Haberde objektif yorumda devrimcidir, sosyalisttir Atılım. Hiçbir zaman tarafsız olmamıştır, yayın çizgisi şaşmaz bir pusula gibi her daim Atılım’a tarafını göstermiştir.

Atılım, işçi sınıfının sosyalizm mücadelesinin yıkılmaz kalesi, sosyalist sınıf bilinçli sesi ve kürsüsüdür.

Atılım aynı zamanda politik özgürlük ve demokrasi mücadelesinin tam merkezinde durmaktadır. Batıda ikinci devrimci cephenin geliştirilmesi Atılım’ın yayın politikasının temel belirleyenlerinden olmuştur. 25 yıllık tarihi tanıktır, işçi sınıfının sosyalist bayrağını taşıyan Atılım, her daim ezilenlerin ezenlere, yönetilenlerin yönetenlere, sömürülenlerin sömürücülere karşı mücadelesinin yanında olmuştur. İşçi sınıfının öncü bayrağı olarak, ezilen cinsin, ezilen cinsel yönelimlerin ve cinsiyet kimliklerinin, ezilen ulus ve ulusal toplulukların, ezilen inanç topluluklarının ezenlere karşı haklı mücadelesinin militan savunucusu ve destekçisidir Atılım.

***

25. yılında Atılım’ı var eden kahramanları genç yapıcımız Zeynel Yeşil’in, Kobanê’de yıldızlaşan Sibel Bulut’un, sömürgeciliğe karşı gerillada sonsuzluğa yürüyen Özgür Tektaş’ın anıları önünde saygıyla eğiliyoruz. Atılım’a ışığıyla yol gösteren Kutsiye Bozoklar’ın, Atılım’ın kurucuları arasında yer alan zaferler kuşağının öncülerinden sevgili Bayram Namaz’ın anıları önünde saygıyla eğiliyor, onların yolundan yürüyeceğimize, onların özlemlerini ve ideallerini gerçekleştirmek için tüm varlığımızla çalışacağımıza söz veriyoruz.

***

Faşist şeflik rejiminin zindanlarında Atılım’ın direnişçi çizgisini ve geleneğini sürdüren, devrimci görevlerinin başındaki eski yazı işleri müdürlerimiz Hatice Duman’a, Mehmet Ali Genç’e ve Atılım akademisinden geçmiş diğerlerine, tüm tutsak yoldaşlara ve siper yoldaşlarımıza 25. yılında Atılım emekçilerinin sevgi ve selamlarını gönderiyoruz. Onların destek ve katkısı, dayanışma ve sahiplenmesi Atılım’ın başarısında özel bir yere sahiptir. 

10. yıla girerken irade büyüyor atılım sürüyor demiştik!

Ve şimdi 25. yılı geride bırakırken iddialarımız büyüyor, Atılım sürüyor diyoruz!